Fatih Terim: 'Bu gruptan 1. çıkmak için Lokomotiv maçı stratejik önem taşıyor'

Fatih Terim: 'Bu gruptan 1. çıkmak için Lokomotiv maçı stratejik önem taşıyor'

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, gruptan birinci çıkmak için Lokomotiv maçının stratejik önem taşıdığını belirterek, 'Grup liderliği direkt gittiği ortamda ikinciler Şampiyonlar Ligi'nden gelen rakiple oynayacak. Grup birinciliğin avantajı çok olacak' dedi.


UEFA Avrupa E Grubu 4. maçında Galatasaray yarın sahasında Rus ekibi Lokomotiv Moskova ile karşılaşacak. Mücadele öncesinde Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi. Hayaller olmadan hiçbir şeyin olamayacağını ifade eden Terim, 'Bu gruptan çıkarsak bizim de söyleyeceğimiz çok şey olacak demiştim. Şu ana kadar da iyi gidiyoruz. Eğer gruptan çıkarsak birçok şeyi elde edebiliriz, neden olmasın? Çok zorlu grupta yarışıyoruz. Neredeyse Şampiyonlar Ligi grubu çektik. Buradan çıktığımız zaman 16'ya kalıyoruz. Geçersek biz aşağı yukarı bundan sonraki çıkacak olan rakibimiz zaten burada karşılaştığımız rakipler ayarında olacak. İkili maçlarda her şey olabilir' diye konuştu.

'Bu gruptan 1. çıkmak için Lokomotiv maçı stratejik önem taşıyor'
Lokomotiv Moskova'nın Teknik Direktör Markus Gisdol'un gelişinden sonra yukarıya doğru bir ivme kazandığını ifade eden başarılı teknik adam, 'Oynadıkları 5 maçta sadece bize yenildiler. 3 maçta 7 puan aldılar. Bu da iyi yere gittiklerinin göstergesi. Göreve geldikten sonra sadece 1 mağlubiyetleri var. Bu maçın kolay geçeceğini kime beklemesin. Biz de beklemiyoruz. 1 puanları var. Matematiksel olarak iddiaları var. Orada oynadığımız maç planladığımız gibi gitti. Bu gruptan 1. çıkmak için Lokomotiv maçı stratejik önem taşıyor. Bizden sonra Marsilya - Lazio maçı var. Eğer kazanırsak 10 puan yapıyoruz. Oradan çıkacak sonucun da önemi var. Hangi sonuç çıkarsa bizim için avantaj. Grup liderliği direkt gittiği ortamda ikinciler Şampiyonlar Ligi'nden gelen rakiple oynayacak. Grup birinciliğin avantajı çok olacak. Bireysel olarak yetenekli oyunculara sahip. Özellikle baskıyı seven takım. Topu kendinde kalmasını seven pasa dayalı oynayan bir ekip. Nerede zayıf, nerede güçlü yanları var iyi tespit ettiğimizi düşünüyorum. Bu maçın ilk maça göre daha zor geçeceğini tahmin ediyorum. Buna göre çalışmalarımızı yaptık. Ona göre de oynayacağız' şeklinde konuştu.

'4 Kasım erken demek ki'
Maçı tam kapasite ile oynama isteklerinin reddedilmesinin sorulması üzerine Fatih Terim, 'Bizi Galatasaray olarak pandemi süreci başlandığından itibaren açıkçası tüm mevzuatlara uyduk. Uymaya da devam ediyoruz. Rakiplerimizin 3-4 bin adlığı dönemlere Ali Sami Yen'de TFF ne dediyse uyduk. TFF'nin bu kararına da uyarız. Yüzde yüze demek ki 9 Kasım'da geçiliyor. 4 Kasım'da geçilmiyor. 5 günde bildiği vardır federasyonun. 5 gün için saygı ile karşılıyoruz. Her zamanki gibi uyacağız. 5 gün için merak etmiyoruz değiliz ama uyacağız. 4 Kasım erken demek ki. Ben yarın yaklaşık 20-25 kişinin yüzde 50 bin kişilik efekt yapacağını düşünüyorum. Ali Sami Yen'de bunlara alışkınız. 50 binlik ses çıkacaktır. Hepimiz heyecanlıyız. Onların da heyecanlı olduğunu düşünüyorum. Yarınki maça bizim gücümüz tarih boyunca kazandığımız tüm kupalarda en büyük payı olan taraftarımızla beraber olacaktır' dedi.
Galatasaray'ın son yıllarda belki de ilk defa favori olarak çıktığını ifade eden Fatih Terim, 'Bu bile bizim ne olduğumuzu, nereye gittiğimizi gösterecek bir şey. Onun için duramayız. Ocak ayında, başkanımızla da konuştuk. Bazı plan ve projelerimiz var. Teknik ekibimiz ve scoutlarımızla hazırız bazı şeylere. Herkes de değişme hazır olmalıdır. Alma, verme anlamında hadiselere hazır olmadılar. Doğrusu da budur. Mevcut takımımızdan memnunuz. Her zaman bir daha iyisi vardır. Onu da o felsefe ile düşünerek ocak ayında hareket edeceğiz' değerlendirmesinde bulundu.

'Kulübün tasarrufu seni ne ilgilendirir'
Kulüpler Birliği'nin 7+4 yabancı kuralının kaldırılmasıyla ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine Terim, 'Bunu futbol direktörü iken uygulayan, planlayan ekibin başında olan biri olarak, 50'den fazla oyuncunun Avrupa'da en yüksek kulüplerde oynadıkları düşünecek olursak, bu konuyu kulüplere anlatırken de 3-4 önemli konu üzerinde durmuştum. Bir tanesi, çok büyük paralarla yedek kalan Türk oyuncuların dışarıya gitmek istememesi. Dışarı oynama zorunluğu olacak dedik, oldu. Bu kuralın ana hedefinin 14 Türk olduğunu bir türlü anlatamadım. Yabancı serbestti. Bu bir bakı açısı. Bu bir anlayış. Yasaklarla hiçbir yere varamayız. Bugün Rusya tekrar yabancı serbest bırakma aşmasında. Oyuncu Türk, yabancı olarak ayırt edemezsiniz. Ben geçen sene 10-15 tane Türk oynattım. Serbest değil miydi? Birçok böyle oynayan arkadaşım var. Sadece ben değil. Dolayısıyla parayı kulüplerin verdiği bir yerde kararı da onların vermesi gerek. Yeter ki bunun için UEFA, TRFF kriterleri var. Yoksa karşılığında ceza görüyorsunuz. Cezamız daha yeni bitti. Ben bu kadar yabancı fazla olduğu zaman Türk oyuncu yetişmiyor anlayışına hiçbir gün inanamadım. O dönem buradan zarar görecek olan da bendim. 2016'ya gittik. Bugün bakıyorsunuz AB vatandaşlarının dolaşımı serbest olduğu Avrupa'da tüm yabancı oyuncular serbest. Ben Türk oyuncuların kaybolmasına göz yumabilir miyim? Hayatım boyuncu o oyuncularla başarı kazanmış biri olarak, yabancı-yerli olarak söylememek lazım. Acaba bugün Anadolu takımları bu kuraldan dolayı hepimize kafa tutmuyorlar mı? Daha zevkli geçmiyor mu?. En ekonomik fiyata oyuncu buluyorlar. Favoriyi kaldırdılar neredeyse maçtan önce. Hepsi de Türk oyuncu oynatıyor. Böyle bir düşünce nasıl olabilir. Çok inandırıcı değil. Bugün dünyanın en önemli takımlarında Türk oyuncuları oynuyor. Futbol öyle bir oyun ki dinamik bir oyun. Her gün değişime ayak uydurmalısınız. Her gün değişiyor. Kulübün tasarrufu seni ne ilgilendirir. UEFA karışıyor mu, hayır. Yapmazsan ben sana ceza veririm diyor. İnandırıcı olmaktan ziyade kulüplerin ikna olması lazım. Rekabet olması lazım. Avrupa şampiyonu olduğumuz zaman 4+2 ile oynadım. Ağzımızı da açmadık. Yine açmıyoruz. İnandırıcı, mantıklı, makul olmak lazım. Ortak bir karar almak lazım. Bu Türk futboluna zarar veren hadise değil asla' açıklamasında bulundu.

Sacha Boey ve Arda Turan'ın sağlık durumu
Sacha Boey'un sakatlık durumu ile ilgili bilgi veren başarılı teknik adam, 'Kas sakatlığından dolayı Marsilya maçına kadar oynamadı. Marsilya maçında kendisi forma giydi. 65 dakika çok iyi oynadı. O dakika işaret etti, ağrısı olduğunu. Riske girmeden oyundan aldık. Çünkü milli maçlar arasında kendine getiririz diye düşündük. Beşiktaş maçında da olabilir diye ben söylemiştim. Tedavisi tamamlanmıştı. Biz Rusya'dayken performans ekibimizle çalışırken son testlerine girdi. Oyunun bu tip kas sakatlıkları dönüşünde belli hızlarla vücut reaksiyonlarının iyi kontrol edebilmesi lazım. O testlerde hızlara çıktığı biraz ağrı hissetti. Bir süre daha faydalanamayacağız. Maalesef futbol içinde bu tip sakatlıklar ve şanssızlıklar var. Sacha genç bir oyuncu ve kendisinden beklentilerimi büyük. Sezonun en erken açan takım biz. Buna rağmen en az kas sakatlığı yaşayan takım da biziz. İnşallah devam eder. Ben izin verdim. 'Paris'te tedavi olabilir miyim?' dedi. Bazen oyuncunun kendini iyi hissetmesi için böyle bir şeye ihtiyaç duyabilir. Ben de makul karşıladım' dedi.
Sakatlığından dolayı tedavisi devam Arda Turan için ise Terim, 'Bilek sakatlığı denince hafif bir şey gibi anlaşıldı herhalde. Çok ağır bir sakatlık geçirdi. Ters durumda adamın altında kaldı ayağı, bileği. Sağlık heyetimize sorduğumda cevapladığı, Arda koşmaya başladığı an ağrısı var. Alçısı çıktı. Her gün tedavide, her gün çalışmada. Böyle bir durumda çok küçük bir eşik var. Ağırlarla o eşiği atladığımızda 1 hafta gibi kısa bir sürede takıma bile verebiliriz dediler. Biz de onu bekliyoruz. Çok üzülüyor. Onun bazen olması gereken maçlar vardı. Sahanın içinde halledebileceği maçlar vardı. Oynamasa da görevini fazlasıyla yapıyor. Biz de özledik. İnşallah bir an evvel gelecek' şeklinde konuştu.

'Sadece sahaya konsantre olmak istiyorum'
Galatasaray Başkan Yardımcısı Rezan Epözdemir'in Beşiktaş maçıyla ilgili yorumunun sorulması üzerine ise Fatih Terim, 'Ben Gaziantep maçından sonra konu ile ilgili yorumumu yaptım. Üzerine söyleyebileceğim yeni bir şey yok. Rakiplerimizin kaybettiği haftada kazanan bir Galatasaray var. Avrupa grubunda gol yemeden lider olan Galatasaray var. Oynadığı futbolla, genç kadrosuyla Avrupa'da kendinden söz ettiren bir Galatasaray var dikkat çeken. İlk defa Avrupa maçına son zamanda favori olarak çıkan Galatasaray var. Ben bunun konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Müsaade ederseniz sadece sahaya konsantre olmak istiyorum' diyerek sözlerini tamamladı.