Sınava gireceği gün annesi vefat etti, onun için kazandı

Sınava gireceği gün annesi vefat etti, onun için kazandı

Yetenek sınavına gireceği gün kanser sebebiyle annesini kaybeden kemanist Zeliha Nur Altaş, yine de sınava girdi ve annesi için kazandı. Sınavdan sonra annesini toprağa veren genç müzisyen, 'Sanki annem de oradaymış gibiydi. Onun hem varlığını, hem de eksikliğini hissederek o sınava girdim. Beni çok etkiledi ve annemin en sevdiği eseri çalmaya çal


Kocaeli'de yaşayan kemanist Zeliha Nur Altaş (20), keman virtüözü Prof. Dr. Cihat Aşkın'dan eğitim alabilmek için, İzmit Belediyesi Sanat Akademisi'nin yetenek sınavlarına uzun süre hazırlandı. Bir yandan sınavlara hazırlanan, bir yandan da kanser hastası annesi Sema Nur Kervan ile ilgilenen Altaş, 3 Haziran'da yapılan yetenek sınavına girmeden önce annesini kaybetti. Derin bir üzüntüyle sarsılan genç müzisyen, çok değer verdiği annesinin, 'O sınava mutlaka hazırlanacaksın, gireceksin' sözünü unutmayarak yine de sınava girdi. Sınavda annesinin en sevdiği parçaları çalan Zeliha Nur Altaş, sınavdan sonra ise cenaze törenine katıldı.
Sınavda ise uygu dolu anlar yaşayarak, çaldığı parçayı annesine armağan eden Altaş, seçmelerde başarı elde etti ve kaydını yaptırdı.

'Ben, 'kaybettik' demek istemiyorum'
Annesi Sema Nur Kervan'a 6 ay önce meme kanseri tanısı konulduğunu ifade eden Zeliha Nur Altaş, 2 aydır ise ışın tedavisi uygulandığını söyledi. Altaş, 'Vücudundaki metastaz durumu sebebiyle kansere yenik düştü. Ben, 'kaybettik' demek istemiyorum. 'Işığa kavuştu' demenin daha doğru olacağını düşünüyorum' dedi.

'Keman beni çok etkilemişti'
Sanatla 4 yaşında tanıştığını anlatan Altaş, şu ifadeleri kullandı:
'Annemin ve babamın aldığı çizgi filmlerin içerisinden 'operadaki hayaleti' bulmuştum. Onu her gün izliyordum, etki altında kalıyordum. Çevremizde de Hristiyan ve Yahudi tanıdıklarımız vardı. Onların dini şölenlerine katılıyorduk. Müziklerinden çok etkilenmiştim. Zaten klasik müziğe de merakım vardı. Kemanı ilk gördüğümde, 'Ben keman çalmak istiyorum' demiştim. Piyanoya da bir yatkınlığım var ama keman beni daha çok etkilemişti. Ailem de, 'Bu konuda ciddi düşünürsen elimizden gelen her şeyi yaparız' dedi. Öyle başladı yolculuğum. 6 yılı aşkın süredir keman çalıyorum'

'Sabah sınava gireceğim, öğleden sonra annemi uğurlarız'
Sınava gireceği gün annesinin vefat ettiğini dile getiren Zeliha Nur Altaş, 'Annemin naaşını kaldıracağımız gün sınava girdim. Annem hastalığı süresince böyle bir sınava hazırlandığımı biliyordu. Zaten çalışmalara gidemiyordum. Bana, 'O sınava mutlaka hazırlanacaksın, gireceksin' demişti. Bende elimden geleni yaptım. Vefat ettiği gün bizzat onun için hazırlandım. Babamla da konuştuk. Ona, 'Sabah sınava gireceğim, öğleden sonra annemi uğurlarız' dedim. Saatleri ona göre ayarladık. Annemin sevdiği eserleri çaldım. O benim bu alanda ilerlememi çok istiyordu. Gençlerin bizzat sanat alanında kendisini geliştirmesini istiyordu. Hatta birkaç arkadaşıma enstrüman almışlığı da vardır. Işık gibi bir kadındı' dedi.

'Hem varlığını, hem de eksikliğini hissederek sınava girdim'
Annesinin çok güçlü bir kadın olduğunu anlatan müzisyen Altaş, sözlerine şöyle devam etti:
'Kendisi de basın mensubuydu. Zorluklarla çok karşılaşmış bir insan. Her zaman ayakta kalmış. Sınavda da onun bana güç yolladığını hissettim. Bende nasıl bir duruş sergilediğimi hiç bilmiyorum. Annemi kaybettim bir tarafım eksik, bir tarafım o kadar dolu. Onun enerjisini her zaman alıyorum. Güneşten alıyorum, doğadan alıyorum. Gidişi bir o kadar üzdü. Ama onun varlığını hissettiğim için, bu sınava da onun varlığını hissederek girdim. Sanki annem de oradaymış gibiydi. Onun hem varlığını, hem de eksikliğini hissederek o sınava girdim. Beni çok etkiledi ve annemin en sevdiği eseri çalmaya çalıştım' diye konuştu.

'O bayrağı gururla taşıyorum'
Annesine verdiği sözü tutmak için çalışacağını dile getiren Zeliha Nur Altaş, 'Müzikte iyi olacağım, sanatta iyi olacağım. Olabildiği kadar sanatı yayacağım. Annem ölmeden önce her zaman, 'Hep güçlü ol. Hayat bu, ben ölür giderim sadece güçlü kalmanı istiyorum' derdi. Onun vermiş olduğu bir bayrak var ve ben o bayrağı gururla taşıyorum' sözlerine ekledi.