Maziden Yansıyanlar'da bugün rahmetli Muzaffer Badalıoğlu'nu anlatacağız.
1960 yılında Zonguldak'ta dünyaya geldiMuzaffer Badalıoğlu... Futbola başladığı takım da Zonguldakspor'du. Henüz 18 yaşındayken 22 Şubat 1978'de ilk defa milli formayı geçirdi sırtına Romanya ile yapılan U-18 özel maçında. Parlak kariyerinin ilk adımıydı milli forma...
Yine Zonguldakspor formasıyla 6 kez A milli olma başarısını gösterdikten sonra,Samsunspor kulübünün başkanı olan efsane isim Hasbi Menteşoğlu'nun iddialı takım kurma yolunda attığı en önemli adımlardan birinde Samsunspor'a transfer oldu. O zamanların yıldız isimleri, takım arkadaşları Savaş ve Yaşar ile birlikte... Transferi gerçekleştiğinde yıl 1985, yaşı 25 idi. Samsunspor forması ile de iki kez Olimpik milli olma başarısını gösteren Muzaffer, ömrü yetseydi sırtından bir daha çıkarmazdı ya o formayı, neyse...
Futbola stoper olarak başlamış, öyle de devam etmişti. Kendine has bir oyun tarzı vardı, izleyenlerin saygı duymasını sağlayan. Formasının aşkına yapmayacağı yoktu saha içinde, yer yer kullandıkları sertlik rakibi bezdirmeye yeterdi de artardı bile... Özellikle bir-iki isme yaptığı müdahaleler sonucu yanlı ve yermeye hazır İstanbul basını tarafından anmak istemediğim bir mahlas sahibi bile olmuştu...
1985 yılında geldiği Samsun'da işte bu yüzden çok sevilmişti... Forma aşkıyla savaşan futbolcuyu her zaman el üstünde tutan taraftar onu da işlemişti gönlüne... Bugün halen eskilerin taraftarlarının kalplerinde ismi, dükkan duvarlarında ise resmi durur Muzaffer'in.
Samsunspor formasını 3.5 yıl boyunca giyen Muzaffer'in de, Samsun sevgisi tartışılmazdı çünkü tek kızı da Samsun'da dünyaya gelmişti...
Muzaffer Badalıoğlu'nun eşi Şükran Hanım'ın anlattığına göre, 'Bir maçı kaybettiysek ertesi gün sokağa çıkmazdı. Birilerinden korktuğu için yapmazdı bunu, taraftara saygı duyduğu için yapardı. 'İnsanları üzdük, ayıp olmasın' derdi. Taraftarlarımızı çok üzdük ayıp olur derdi.'
Saha dışında efendi kimliğiyle tanınır, kimseye saygıda kusur etmemesinin yanı sıra taraftarlarıyla da yakından ilgilenir, imza, resim taleplerini elinden geldiğince karşılamaya çalışırdı. İyi bilardo oynardı, iyi insandı...
Ancak sinirlendiği zaman çok tersti... Aynı dönemde beraber futbol oynadıkları Emin Kar, bir anısını şöyle anlatıyor... 'Trabzon deplasmanından dönüyorduk... O zamanlar her maç çıkışında taşlandığımız için polis eskortuyla bizi şehir dışına kadar götürüyorlar ancak Akçaabat girişinde eskort bizi bırakıyordu... Yine aynı şey olmuş ve otobüs korunmasız kalmıştı. Bir kırmızı ışıkta beklerken bir çocuk otobüse yaklaşıp benim oturduğum taraftan cama vurmaya başlayıp bir şeyler anlatmaya başladı, ne olduğunu anlamak için camı açtım ve bana. 'Abi, ilerde tuzak kurdular taşlayacaklar sizi' dedi.. Oraları iyi bildiğimden yeri anladım ve geldiğimizde aç kapıları Asım abi diye bağırıp kapıları açtırdıktan sonra birkaç futbolcu dışarıda taşlamak için bekleyen fanatiklerin üzerine saldırdık... O arada otobüse taş atanlardan birini Muzaffer gözüne kestirmiş ve kovalıyordu... Ben de peşinden gidiyordum, en son limanda kayıkların arasında adamı yakalayıp öyle bir kafa attı ki, üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala hatırladıkça midem bulanıyor...'
Onu sahada izleyenler, hala onun gibi stoperin gelmediğini, tanıyanlar onun gibi bir insanla henüz tanışmadıklarını anlatıyorlar... O kara günde, 20 Ocak 1989'da aramızdan ayrılırken ardında başarılı bir kariyer, mükemmel bir karakter ve kendisine hayran binlerce Samsunsporlu bıraktı... Nitekim vefatından 20 yıl sonra bile Samsunspor.biz'de yapılan ankette Samsunspor tarihinin en iyi 11'inde kendisine yer bulmayı başarmış, nadide bir futbolcu idi.
Bir hoş seda idi, erken ayrıldı aramızdan...
Ruhun şad, mekanın cennet olsun Muzaffer Badalıoğlu...
Samsunspor.biz