İyiyim, Serinledik, Kira, Suffo, Yeni keşifler, Okandan

İyiyim, Serinledik, Kira, Suffo, Yeni keşifler, Okandan

M. Levent Kaya kaleminden İyiyim, Serinledik, Kira, Suffo, Yeni keşifler, Okandan

Pazartesi günüm çeviri dışında çok verimsiz geçti. Öğleden sonra şehir hattından bir arama aldım. Elçilikten Berat Bey imiş; Büyükelçi beni arayıp halimi ve hatırımı sordurmuş. İlk kez böyle üst düzey bürokrasiden halimi soran oldu. Çok mutluyum. Akşam yemeğinin ardından Uygulamalı Dil Bilimi dersinin bu haftaki ödevini tamamlayıp gönderdim.


Salı günü evden çıkmadan önce hocamı arayıp yakın zamanda tanıştığım yazarı, kitabını ve teklifini danıştım. Hakan Bey aradı, elçiliğe gittim. Elektrik gidip geldiği için birkaç kamera yerinden oynamış. Eve gelirken markete uğrayıp eksik salata malzemesini aldım. Akşama kaç gündür bitiremediğim bulgurun yanına salata yapıp yedim. Bugün yine 30 derece ısıyı gördük. Akşam yeğenimle görüşme, online ders derken yine düşündüğümden çok geç yattım.


Çarşamba günü hava serin; gördüğümüz en yüksek ısı 15 derece ve haftayı genelde böyle kapayacağız. Çiçero’yu gördüm; Cömert’in “O Şimdi Mahkûm” önerisi hâlâ bekliyor.


Perşembe günü neredeyse öğleye doğru kalktım. Çevirimden sonra biraz müzik videolarıyla zaman geçirdim. O sırada Diyanet’ten Nusret Bey arayıp Cumartesi akşamı Gobi’de iftara davet etti. İkindi üzeri çıkıp okulun meclisin köşesine kadar bir turladım. Dün aldığım çıktının parasını ödedim. Kirayı yatırdıktan sonra domates bittiği için eve dönerken markete uğradım. Eve geldiğimde biraz daha internette takıldım. Gün batımına yakın yemek ve salata hazırlamaya başladım. Tam sofraya oturacağım sırada yine Samsun ekibi aradı ama kısa sürdü. Peşinden Suffocation’ın 2017 Rockstadt konserini açıp bitiş defterini yazmayı sürdürdüm. “Mahkûm” biraz daha bekleyecek.


Tüm Cuma günü evden çıkmadım. Bir çeviri için hocamı ve hoca hanımı aradım, ikisinin de telefonuna ulaşılamıyordu. Bilgee’ye sorunca dünürleriyle birlikte gezmeye Dundgov’ (Orta Gobi)’ye gittiklerini öğrendim. Akşam Bilgee yine Türkiye’de okumuş bir arkadaşıyla uğradı ve yemeği birlikte yedik.


Cumartesi günü de evde geçti diyebilirim. Doğrusu işimi erken bitirip Gobi’ye biraz erken gitmeyi ve yakınlardaki işlerimi görmeyi düşünüyordum. İkindi üzeri ağır bir uyku çökünce yatıp uyudum. Uyandığımda saat yedi olmuştu. Hazırlanıp davetli olduğum yere gittim. En azından diğer işlerimi zamanında yetiştirdim. Dönüş yolunda Batı Moğolistan’da, Uvs ve Hovd illeri sınırları içinde yeni birkaç yer keşfedildiğini ve kontrol etmesi için Müze’nin Anhbayar hocayı 10 günlüğüne oraya gönderdiğini öğrendim. O saatte yola çıkmaya henüz hazırlanıyorlardı. Eve geldiğimde saat 10 olmuştu. Hakanla dersi geçirdik. Artık yeğenimi her gün iftar saatinde arıyorum. Akşama doğru zaten uyuduğum için bugün daha da geç yattım. İftar sonrası Samsun’daki üçlü ile bir kez daha online görüştük. Yattığımda herhalde sabah dörde geliyordu.


Pazar günü geç kalktım ama kaç gündür erindiğimden ertelediğim ev temizliğini bugün baştan sonra tamamladım. Çevirinin peşinden Okan dostuma sözünü ettiğim yazıyı hazırladım. Dün verdikleri yemek kaplarının birinin üstünde “Pilav” diğerinde “Et” yazıyordu. Açtığımda ikisinden de pilav (ya!) çıktı. Neyse, salata zaten vardı. Akşama barbunyalardan birini patates ve havuç ekleyip zenginleştirerek hazırladım. Kitabın önemli bir kesimini daha yazdım. Hakan’ın yeni alıştırmalarını hazırladım. Bugün acayip üretken bir günümdeydim. Gençken kuşkusuz daha iyiydim ama bu da bir şey.