Maziden Yansıyanlar / Alex Agbo

Maziden Yansıyanlar / Alex Agbo

1995-96 sezonunda Samsunspor'umuzda forma giyen Nijeryalı Alex Agbo'yu hatırlayanınız var mıdır? Buyurun bu irice ve sevimli lakin futbol fukarası adamın macerasını komedi niyetine hep birlikte okuyalım.

1992'den itibaren kimisi başarılı kimisi ise fiyasko olan siyahî oyuncuların Türkiye'ye gelişleri başlamıştı. Madida, İorfa, Uche derken bu sayı artmaya başladı. 1994 yılında iseSamsunspor'umuza Dubatey diye bir Afrikalı gelmişti ve ilk siyahî oyuncumuzdu. Aslında oyuncumuzdu diyemeyeceğim çünkü kötü bir futbolcuydu. Ondan bir yıl sonra onun kadar kötüsü gelecekti:Alex Agbo!

1 Temmuz 1977'de dünyaya gelen ama asla bir futbolcu olarak gelmeyen bu büyük adam, 1995-96 sezonunda Türkiye'ye getirilmiş. O dönem adeta 'Afrikalı futbolcu uzmanı' olarak görülen İlhan Cavcav tarafından da bize tavsiye edilmiş. Olurdu, olmazdı derken devre arası transferde o sıralar henüz 19 yaşında olan bu 1.90'lık iri adamı almışız. Tabii Afrika'daki nüfus ve yaş işleri herkesin malumu, Agbo'nun 18 yaşında olduğuna kendisi dahi inanmıyordur.

Her neyse, devir Afrikalı devri. Bizim kalede de çok iyi maçlar çıkaran Alioum Buker var zaten. Halk arasında 'zebella gibi herif' diye tanımlanan Agbo gelince herkeste bir merak oluşmuştu. Gerçi sonunda 'Ferdinand diye aldık, İorfa çıktı' durumu olacaktı ama o an için hepimizde bir umut vardı.

Onunla oynayan arkadaşlarının dediğine göre 'sempatik ama yeteneksiz' dev çocuk, bizde tam 13 lig, 3 de kupa maçında forma giydi. Bunlardan yalnızca 2'sinde 11'de başladı ve sıkı durun sezonu golsüz değil, tam 1 gol atarak tamamladı. O golü de Denizli deplasmanındaydı ve 2-1 kazanmıştık. O maçı radyodan dinleyen bizler, spikerin 'Agbo, Agbo aldı topu gidiyor ancak faul, Agbo rakibine faul yaptı' dediğine bile inanmıştık. Yani hücumdayken arkasındaki adama faul yapabilmişti ama 'Samsunspor, Agbo'nun golüyle Denizli'de 1-0 öne geçti' cümlesine biraz zor inanmıştık. Hoş, Agbo abimizi Serkan Aykut'la karıştıracak da değildi herhalde.

Ancak bütün o yetersizliğine rağmen Agbo'yu taraftarlar çok sevmişti. Bunun sebebi ne goller atması, ne kupalar kazanması ne de yıllarca formamızı giymesiydi. Sebep çok ilginçti;
'O sezon Galatasaray'da Hollandalı siyahî savunma oyuncusu Van Gobbel oynuyordu. Güçlü fiziğiyle kimseye aman vermeyen Van Gobbel'e çarpan kim olsa çimleri öpüyordu. Ali Sami Yen'de oynanan bir Galatasaray maçında Van Gobbel ile çarpışan kişi bizim karaoğlandı bu sefer. Ancak Türkiye Ligi'nin alayını tuş eden Van Gobbel boylu boyunca serilirken, Samsun'un gururu Alex Agbo dimdik ayaktaydı. Bu tablo hepimizin gözlerini yaşartmıştı ama gururdan değil gülmekten...'
Böylece Van Gobbel'i bile yere seren adam olarak sempati hanemizdeki yerini aldı Nijerya'nın bu kavruk çocuğu.

Her ne kadar futbol tabiriyle 'kazma' kategorisinde yer alsa da, kulübümüzün kendisine teslim ettiği ve yedek kulübesini ima eden 13 numaralı uzun kollu formanın kolları yarıya kadar ancak gelebilse de, anlatılmaz yaşanır tadında bir isim olsa da bizden ayrıldıktan sonra futbol oynamaya devam etmiş. Kore'de bir yıl oynayıp Koreliler tarafından nasıl bir oyuncu olduğu anlaşılınca futbolu daha yeni öğrenen Çin ve Malezya gibi ülkelerde de uzun yıllar futbol oynamış. Şimdi Malezya'da futbolun neden gelişmediğini daha iyi anlayabiliyoruz sanırım.

Son olarak doğduğu topraklara dönen Alex Agbo, Shark FC adlı takımda bir yıl bulunduktan sonra ( oynadı mı bilemiyoruz) 2009 yılında resmi olarak faal futboldan kopmuştur. Bu arada bize ilk geldiğinde gazetelerde ismi Agbo yerine Gabo olarak yazılmıştır, bu talihsizlik bile bir şeylere işaretti de biz mi anlamadık, bilinmez...

Aradan geçen bunca yıla rağmen halen sempatiyle hatırladığımız, gıyabında sevdiğimiz bir futbol figürü Alex Agbo. Allahtan bizim takım o zaman çok iyiydi de onun ayaklarına bakmıyorduk. Yoksa Van Gobbel'i değil Hollanda milli takımının alayını yere yapıştırsa yine de futbolcu olarak çekilmezdi.

Mehmet YILMAZ / Samsunspor.biz