Ramazan ayı başka bir aya ertelenebilir mi? Cevap Samsun'dan

Ramazan ayı başka bir aya ertelenebilir mi? Cevap Samsun'dan

Korona virüs salgınından dolayı Ramazan ayının ertelenip ertelenmeyeceği konusuna son noktayı Samsun OMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Metin Yılmaz koydu.

Son günlerde yazılı ve sosyal medyada sıklıkla gündeme getirilen ve kafa karışıklığına sebebiyet verdiği gözlemlenen tartışma konularından biri de korona virüs salgınından dolayı Ramazan ayının ertelenip ertelenmeyeceği idi.

Bu konuya son noktayıSamsun OMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Metin Yılmaz koydu.

Bu tür uygulamalrın cahiliye dönemine ait adetler olduğunu ifade edenDekan Prof.Dr. Metin Yılmaz şu açıklamayı yaptı;

"Bütün dünyayı etkileyen salgın nedeniyle Ramazan ayının başka bir aya ertelenip ertelenmeyeceği veya Ramazan ayındaoruç tutulup tutulmayacağı meselesinde öncelikle şunu belirtmek gerekir ki ehliyet sahibi olmayanların dini konulara dair fetva verme yetkisi bulunmamaktadır. Daha da önemlisi halkımızın genelini etkileyen hususlara dair fetva verme yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek kuruluna aittir. Nasıl ki, pandemi süresince Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan Bilim Kurulu, kriz yönetimini üstlenmiş ve burada alınan kararlar ülke genelinde uygulanıyorsa; maddi olduğu kadar manevi anlamda bizleri sarsan buhranlı bu süreçte dini konulara ilişkin spekülatif çıkışlara karşı devletimizin birimlerine güvenmek zorundayız. Zira toplum olarak her zamankinden daha fazla güç birlikteliğine ve morale ihtiyacımız vardır.  

Bütün bunlara rağmen her zaman olduğu gibi toplumun manevi duygularını örseleyecek yersiz ve anlamsız bazı çıkışları üzüntü ile müşahede etmekteyiz. Oysa yüce Rabbimiz  “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül bunların hepsinden sorumludur” (İsra-36)  buyurarak bilgi eksikliği bulunan hususlar hakkında nasıl davranmamız gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Sadece bu konuya dair değil birçok hususta popülist bir yaklaşımla kısır fasit bir daire içerisinde dönen, topluma fayda yerine zarar veren bilimsel ortamlarda tartışılacak hususların ortalığa saçılması ve bunlara pirim verilmesi, sürekli canlı tutulmaya çalışılan fitne virüsünden başka bir şey değildir. Yüce dinimize göre helal da belli haram da bellidir. Dini çok bilinmeyenli bir denklem haline sokmak kimseye katkı sunmayacaktır.   
Ramazan ayı ve oruç konusuna dair tartışılacak hiçbir husus yoktur. Cenab-ı Hak tüm çağlara hitap eden kitabında elbette bu tür olağanüstülükleri de hesaba katarak nasıl davranmamız gerektiğini ortaya koymuştur. “Ey İman edenler oruç sizden öncekilere olduğu gibi size de farz kılındı.” (Bakara-183) Peki oruç ne zaman “Sayılı günlerde….”  (Bakara 184) Bu sayılı günler ne zamandır? “Doğruyu eğriden ayıran insanları huzura ve mutluluğa kavuşturan Kur’an’ın indirildiğiRAMAZAN ayıdır.” (Bakara 185) Yani oruç Ramazan ayındadır.  
O halde Ramazan ayının yeri değiştirilebilir mi? Buna da Kur’an’ın cevabı çok nettir.  
“Bu ayda savaşmak için haram ayını başka bir aya ertelemek, küfürde daha ileri gitmektir. İnkar edenler onunla saptırılır. O (haram ayını) bir yıl helal sayarlar, bir yıl haram sayarlar ki, Allah’ın haram kıldığının sayısını çiğneyip, Allah’ın haram kıldığını helâl yapsınlar. Yaptıkları işin kötülüğü kendilerine süslü gösterildi. Allah kâfirler toplumuna yol göstermez. “ (Tevbe, 9/36-37) 
Cahiliye Arapları kendi menfaatleri için dört haram ayın (Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Recep) yerlerini değiştirmekteydi ve buna “Nesi” uygulaması denmekteydi. Ayet ayların yerinin değiştirilemeyeceğini çok açıkça ortaya koymaktadır. Nasıl Cuma gününün yeri değiştirilemez ise Ramazan ayıda ileri geri alınamaz. Bu durum Kur’an Ayeti ile sabit olup fetva gerektirecek bir konu dahi değildir.  
Elbette bu tür farklı açıklamalara sebep olan kriz sürecinde durum nasıl olmalıdır? Aslında bu da açıkça orucun farziyetini ifade eden ayetlerde ortaya konmuştur. “Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerde tutamadığı günler sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük istemiyor…” (Bakara 185) Burada görüldüğü gibi sağlık sorunu olanların veya zarurî başka gerekçeleri olanların Ramazan ayında oruç tutma mecburiyeti yoktur. Hz. Peygamber Bedir savaşı Ramazan ayına denk geldiği için yolda orduya orucunu açtırmıştır. Buna dair birçok örnek bulunmaktadır.  

Netice olarak sıhhatli olup başka bir manisi olmayanların Ramazan ayında oruç tutmaları gerekmektedir. Hz. Peygamber, “Oruç tutunuz sıhhat bulunuz” buyurmaktadır. Bütün İnsanlığın büyük bir imtihan evresinden geçtiği ölümün ağırlığını üzerimizde hissettiğimiz şu günlerde duanın, tevekkülün Rabbe yakınlaşmanın manevi bağışıklık sistemimizi güçlendireceği bilinciyle hareket etmemiz gerekmektedir. Zaman gereksiz tartışma değil tefekkür zamanıdır. Tüm İslam dünyasının Ramazan ayını kutluyor sıhhat ve afiyet diliyorum"