Çölde Dor

Çölde Dor

Bu hafta sizlere sitemiz köşe yazarlarından da olan M. Levent Kaya'nın Çölde Dor adlı romanını tanıtacağız.

Çölde Dor, Türkiye'nin sayılıMoğolca veAltay dilleri uzmanlarından birisi olanM. Levent Kaya'nın ilkromanı idi. Levent Hoca'nın esas amacı roman tekniği ya da kalitesi değil o kültürün aktarımıymış gibi duruyor.

Zaten bu anlamda kitap çok başarılı. Pek çok yerin altını çizebilirsiniz.

Mesela, ilk Müslüman Türk toplumlarında namaza yükünç denmesi...

Keza albastıyı anlattığın yerler çok iyiydi. Demir çalmak, hedef şaşırtmak vs. Bunlar meselâ Giresun yöresinde, köylerde, Çepni boyunda halen yaşayan inanışlar.

'Uygurlarda ( İslam öncesi ) doğan çocukları üst üste kısa sürede ölen aileler, bu tür kötü ruhların kendi ailelerine dadandığını düşünür. Dolayısıyla doğan çocuklarının yaşaması için simgesel olarak, Duran, Durmuş, Durdu gibi adlar verirler. İkinci bir yöntem ruhu kandırmak için çeşitli adların verilmesidir. Bunlardan bir kısmı gelen ruhu tiksindirmeyi amaçlar. Bunun için çocuğa Bokburun, İtgötü gibi adlar verildiği bildiriyor. Bu uygulamanın bir örneği olarak Moğollar arasında adı Baast=Boklu olan iki kişi tanıyorum. Üçüncü bir yöntem ise ruhu aldatmayı amaçlar. Bunun için de çocuklara Odeğil, Budeğil, Satılmış, Satı gibi adlar verilir. Buradaki Satılmış ve Satı adları, kötü ruha bu çocuk başka bir aileye satıldı, iyi değil, bunu alma, mesajı vermeyi amaçlar.' diye yazmış hoca.

Malumunuz, bu gelenek Anadolu'da halen devam etmektedir. İslam'ı seçmiş olmamıza rağmen çocukları ölenler, halen yeni çocuklarına Dursun, Durmuş, Duran, Yaşar gibi isimler koymaktalar. Keza İlker, İlknur, Soner, Songül, Yeter, Özlem gibi isimler de hep çocuk hasreti, sırası ya da vefatıyla ilgilidir.

Özetle, kadim Türk kültürü ve geleneğini merak edenler için uygun bir eserdi Çölde Dor.