Doğru beslenme stratejileriyle annelik şansınızı artırın

Doğru beslenme stratejileriyle annelik şansınızı artırın

VM Medical Park Samsun Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Hilal Yazıcı önemli açıklamalarda bulundu.

Doğurganlığını artırmak isteyen anne adaylarına özellikle yeşil yapraklı besinleri sık tüketmeleri önerisinde bulunanVM Medical Park Samsun Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Hilal Yazıcı, “Folik asit, progesteron seviyesini düzenler ve düzenli yumurtlama için önemlidir. Ayrıca gebeliğe başlamadan yapılan folik asit takviyesi, bebekte oluşabilecek nörolojik kusurları önlemeye yardımcıdır.

Yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, yumurta, kuşkonmaz, brokoli, lahana, brüksel lahanası, muz ve avokado gibi besinler folik asit içerir. Yeşil yapraklı sebzelerde bulunan demir, magnezyum, çinko ve kalsiyumun gebe kalma üzerinde olumlu etkileri saptanmıştır” diye konuştu.

Hamile kalmak isteyen kadınların dengeli ve yeterli beslenerek doğurganlıklarını destekleyebileceğine işaret eden VM Medical Park Samsun Hastanesi Beslenme ve Diyet Kliniği'nden Dyt. Hilal Yazıcı, bilimsel çalışmalarda beden kitle indeksi (BKİ) yüksek olan kadınların beden kitle indeksi normal olan kadınlara göre hamile kalma olasılığının yüzde 35 daha az olduğunun ortaya konduğunu söyledi.

Diyetisyen Hilal Yazıcı, hamile kalmak isteyenlere doğurganlığı artıran beslenme önerilerinde bulundu.


İdeal vücut ağırlığında olun


Beden kitle indeksinin 19-25 kg/m2 olmasının hamile kalabilmek ve kan parametrelerinin düzenlenmesi için oldukça önemli bir rol oynadığını aktaran Diyetisyen Hilal Yazıcı, “Özellikle polikistikoversendromlu kadınlarda, üreme fonksiyonlarını artırmak için vücut ağırlığından yüzde 5-10 kilo vermek büyük ölçüde destekleyici olmaktadır. Aşırı kilolu olmak; IVF (Tüp Bebek) başarı oranını azaltır, düşük olasılığını artırır, gebelik sırasında da risk teşkil eder” dedi.

Aşırı karbonhidrat tüketiminden uzak durun

Fazla tüketilen karbonhidratın glisemik indeksi artırdığına dikkat çeken Diyetisyen Hilal Yazıcı, bunun sonucunda kan- glukoz seviyesinin de hızla yükseldiğini ifade etti. Diyetisyen Hilal Yazıcı, “Doğurganlık ve diyet konusunda yapılan çalışmalarda, yüksek glisemik indekse sahip olan kadınların, düşük indeksli kadınlara göre kısırlık oranı yüzde 92 daha fazla çıkmıştır. Bu nedenle yüksek glisemik indeksi olan kişilerin tam tahıl ürünleri; yulaf, çavdar, kabuklu meyveler, yüksek posalı besinler tüketmeleri; rafine ürünlerden tatlı ve şekerlemelerden kaçınmaları gerekmektedir” diye konuştu.

Bitkisel ve hayvansal proteinlerden birlikte faydalanın


Dengeli beslenme, hormonal parametrelerin düzelmesinde en az ilaç tedavisi kadar etkili olduğunu belirtenDiyetisyen Hilal Yazıcı, “Düşük proteinli beslenen bireylerin, normal protein tüketimi olan bireylere göre kısırlık (infertilite) oranı daha fazladır. Ancak hayvansal kaynaklı proteinler infertilite durumunda azaltılıp; kuru fasülye, nohut, barbunya, mercimek, soya gibi bitkisel protein kaynaklarına yönelmek gerekir. Ayrıca günlük tüketilen süt, yoğurt, peynirin; içeriğindeki kalsiyum sayesinde ‘ovulasyon’ gibi kısırlık sorunlarından kadınları koruduğu bildirilmektedir” açıklamasında bulundu.


Stresten uzak durun, balığı ve cevizi sık tüketin


Yağ kaynakları konusunda da uyarılarda bulunan Diyetisyen Hilal Yazıcı, “Doğurganlığı artırmak için, doymuş yağ asitlerinden kaçınıp doymamış yağ asitlerine yönelmek daha faydalı olacaktır. Zeytinyağı, fındık yağı, badem, ceviz, fıstık, fındık, keten tohumu gibi bitkisel yağ kaynakları içerisindeki yağ asitleri ve vitaminlerle doğurganlık sürecini olumlu etkileyecektir. Bu nedenle kızartmalardan uzak durulması önemlidir. Ayrıca oksidatif stres de doğurganlığı olumsuz yönde etkilemektedir. Omega 3 kaynağı olan balık, keten tohumu, ceviz vb. besinler doğurganlık üzerinde olumlu etkiye sahiptir” dedi.


Menünüzde yeşil yapraklı sebzelere yer açın


Folikasitinprogesteron seviyesini düzenlediğini ve düzenli yumurtlama için önemli olduğunu ifade eden Diyetisyen Hilal Yazıcı, ayrıca gebeliğe başlamadan anneye yapılan folik asit takviyesinin, bebekte oluşabilecek nörolojik kusurları önlemeye yardımcı olduğunu da vurguladı. Diyetisyen Hilal Yazıcı, “Yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, yumurta, kuşkonmaz, brokoli, lahana, Brüksel lahanası, muz avokado gibi besinler folik asit içerir. Yeşil yapraklı sebzelerde bulunan demir, magnezyum, çinko ve kalsiyum içeriği de gebe kalma sürecine oldukça olumlu etkileri saptanmıştır” diye konuştu.


Hafif tempolu egzersizler yapın


Yapılan bir çalışmada da günlük yapılan 30 dakikalık aerobik egzersizinin doğurganlığı pozitif yönde etkilediği belirtildiğini de sözlerine ekleyen Diyetisyen Hilal Yazıcı, “Egzersizin kan şekerini azalttığı, kaslara elastikiyet ve güç kattığı, stresi azalttığı tespit edilmiş, hatta gebe kalmadan önce egzersize başlanılması gerektiği belirtilmiştir. Açık havada yapacağınız günlük 30 dakikalık yürüyüşler, stres düzeyinizi azaltarak süreci destekleyecektir” diye konuşarak açıklamasını sonlandırdı.