Alaçam'da Mehmet Akif Ersoy anıldı

Alaçam'da Mehmet Akif Ersoy anıldı

Samsun'un Alaçam ilçesinde '12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü' programı düzenlendi.


Vefatının 83. yıldönümünde düzenlenen anma törenine, Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Ersoy Argon, dedesini anlattı.
İstiklal Marşı'nın kabulünün 97'nci yıl dönümü Alaçam'da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Kutlamalar çerçevesinde Alaçam Alaçam İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından organize edilen, Etyemez Alpaslangül İlk-Ortaokulu tarafından düzenlenen '12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü' programı düzenlendi. Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programında konuşan Alaçam Etyemez Alpaslangül İlk-Ortaokulu Müdürü Ayhan Şahin, 'İstiklal Marşımızı sevmek ülkemizi sevmektir, İstiklal Marşımızı coşkuyla söyleme, ülkemize bağımsızlığımıza ve onurumuza sahip çıkmaktır' dedi.

'Bir kelime öğrenmek için çocukken tüm gücüyle çabalardı'
Mehmet Akif Ersoy'un torunu dedesini anlattı. Dedesini anlatan Selma Ersoy Argon, 'Dedem İstanbul Fatih'te doğdu ve çocukluğu Fatih Camisi'nde geçti. 4 yaşında okumaya başladı. Annesi dini eğitim görmesini istiyordu. Babası onun öğretmeni gibiydi. Dedem Farsça, Arapça ve Fransızcayı ana dili gibi konuşuyordu. Öğretim hayatı zorlu geçmiş ama öğrenmeye doymayan bir insandı. Hocalarının peşinden ayrılmazdı. Onlardan ders almak için sokakta pazarda nerede görürse görsün peşlerinden koşardı. Bir kelime bile öğrenmek için çocuk yaşında tüm gücüyle çabalardı. Ömrünü öğrenmeye ve öğretmeye adamıştır' dedi.

'Yürürken düşünür, fikirlerini geliştirirdi'
Dedesinin sporcu bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyen Argon, 'Başka bir özelliği de sportmen oluşuydu. Sporla vücudun ve beynin çok güzel geliştiğini bize anlatır. Şimdinin gülle atma sporuna benzeyen taş atma diye bir spor vardı. Onda birinciydi. Boğazı yüzerek geçecek kadar iyi bir yüzücüdür. Yürümeyi çok severdi. Fatih'teki evinden Halkalı'daki okuluna yürüyerek gidip gelirdi. Yürürken de düşünür ve fikirler geliştirirdi. Aynı zamanda güreşçidir. Hep bir alışveriş halindedir. Kendisine güreş öğretene okuma yazma öğretirdi. Neyzen Tevfik'ten ney üflemeyi öğrenir ama ona da karşılığında Farsça öğretir' diye konuştu.

'Dedemin vaaz kayıtlarının kopyası Almanya'da duruyormuş, sesini duymak istiyorum'
Dedesiyle ilgili isteğini açıklayan Selma Ersoy Argon, 'Dedem Almanya'da bulunduğu sürede camilerde esirlere vaazlar veriyordu. O vaazlar çoğaltılıp cephelerde savaşan Müslümanlara gönderiliyordu. Vaazı dinleyen çok sayıda Müslüman yanlış cephede olduğunu görüp savaşı bıraktı. Bu vaazların kayıtlarının kopyaları Almanya'da duruyormuş. Geçen yıl Köln'de Başkonsolosluğa başvurduk. Arşivden bulunup bize kopyasının verilmesini talep ettik. Dedem iyi bir hatipti. Dedemin vaaz yaparken sesini duymak istiyorum. Bu konuda ümidimi hiç kaybetmedim' açıklamasında bulundu.
Program sonunda Kaymakam Fikret Zaman'ın Selma Ersoy Argon'a plaket ve hediyesini takdim etti.
Programa, İlçe Jandarma Komutanı Teğmen Samet Kuruçelik, İlçe Emniyet Müdür V. Komiser Yrd. Erol Can Keskin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sezai Tural, Gençlik Merkezi Müdürü Cansu Keskin Karaaslan, daire amirleri, okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci velisi katıldı.