Berger'den 'Suriyeli mülteci' açıklaması

Berger'den 'Suriyeli mülteci' açıklaması

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, AB tarafından Türkiye'ye Suriyeli mülteciler için 3 milyar avro daha destek yapılacağını, Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin istihdamının arttırılması çerçevesinde yeni bir çalışma başlattıklarını söyledi.

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından düzenlenen AB-Türkiye İlişkileri ve İş Dünyasına Yansımaları adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı. Büyükelçi Berger, konferansta Türkiye ile AB arasındaki uyum süreci, görüşmelerin askıya alınması, Suriyeli mültecilerin durumu ve iş piyasasına yansıması konusu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 


Türk şirketlerinin ve işletmelerinin AB uyum sürecine iyi bir şekilde entegre olduğunun altını çizen AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, "AB çerçevesinde Türkiye bir aday ülke ama katılımın ötesinde çok önemli bir ortak. Türkiye AB’den yapılan ticarette 5. önemli ortak. Öte yandan da Türkiye’deki ihracatın yüzde 50’si AB’ye gidiyor. Yabancı doğrudan yatırımın 3’te 2’si de AB’den Türkiye’ye geliyor. Bunlar Türkiye’nin AB çerçevesindeki gümrük birlikteliğinden de kaynaklanıyor. İş adamları gümrük birliğinin mükemmel olmadığını ve geliştirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Ben de onlara kendilerine katıldığımı söylüyorum. Genişleme sürecinde ve AB müktesebatına uyum sürecinde görüyorum ki Türk şirketleri ve Türk iş dünyası AB standartları ve normlarını yakalamış durumda. Bu da Türk işletmeleri ve şirketlerinin ürün ve tedarik zincirine çok iyi bir şekilde entegre olmuş durumdalar. Bu entegrasyon öyle bir dereceye ulaşmış ki Avrupa’dan bir ürün aldığınızda Avrupa’da mı üretilmiş, Türkiye’den mi gelmiş? Emin olamıyorsunuz. Türkiye’deki şirketler ve işletmeler bu AB standartlarını yakaladıkları için hem Avrupa’da hem de tüm dünyada çok rekabetçi bir hale geldiler” dedi. 

"Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin istihdamının arttırılması çerçevesinde yeni bir çalışma başlattık” 


Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin istihdamının arttırılması çerçevesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı himayesinde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile ticaret odalarının da desteği ile bir çalışma başlattıklarını dile getiren Büyükelçi Christian Berger, “Suriye’deki krizden sonra Türkiye ve AB arasındaki işbirliği göç alanında çok daha fazla kuvvetlendi. Bu çerçevede hem Türkiye’deki Suriyelilere hem de Suriyelilerle yaşayan ev sahibi topluluklara yardım sağlamak bizim için bir öncelik. Bu çerçevede öncelerde 3 milyar avroluk bir fon öngörüldü. Şimdilerde 2. bir 3 milyar avro gündemde. Bu mali destek sağlanıyor ama önemli olan bu değil, önemli olan yaptığımız projeler ve gerçekleştirdiğimiz faaliyetler. Bu çerçevede 72 tane proje gerçekleştirildi. Özellikle eğitim alanında Türkiye ve AB aynı düşünüyor. Suriyeli çocukların eğitim almaması Türkiye ve bölge için stratejik bir risktir. Bunun için ‘Kayıp kuşak olmasın’ sloganını kullanıyoruz. Bu çerçevede 200 tane okul inşa edildi. Sağlık alanında da 2 hastane ve sağlık klinikleri inşa ediliyor. Şimdi Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı Ofisi ile yeni bir çalışma başlattık. 2. pakette gelecek 3 milyar avronun nasıl harcanacağı konusundaki hazırlık çalışmalarımız yaptık. Bu çalışmaları yaparken insani yardım desteği mi sağlamalıyız yoksa uzun vadeli sosyoekonomik sürdürebilir bir sosyoekonomik bir destek mi sağlayabiliriz bu konuda düşündük. Dün TOBB ile ticaret odaları ile birlikte yeni bir proje başlattık. Burada Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin istihdamının arttırılması çerçevesinde bir projedir bu” diye konuştu. 

“Müzakerelerin askıya alınması konusu daha önce de gündeme geldi” 


Avrupa Parlamentosu Raportörü Kati Piri’nin taslak Türkiye Raporunda Ankara ile üyelik müzakerelerinin resmen askıya alınması teklifini de değerlendiren Christian Berger, “Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını daha önce de bir takım kişiler ve ülkeler de gündeme getirerek teklif etmişti. Bu da Türkiye’nin AB’den uzaklaşıyor olduğu duygusu, düşüncesi sebebiyle gündeme geldi. Aynı zamanda üye devletler ve AB Konseyi yaz aylarında ‘katılım konusunda hiçbir şey yapılmamalıdır’ diye ifadelerde bulunmuştu. Gümrük Birliği modernazisyonu konusunda da aynı şey gündeme gelmişti. Bu konular AB’li yetkililere sorulduğunda, ‘Türkiye ne yapılması gerektiğini biliyor’ cevabı verilmişti. Biz yeniden başlatılan reform sürecini dikkatle kaydettik. Bu AB standartları içerisinde bir reform olacak. Bahsettiğiniz rapor, taslak bir rapor. AB Parlamentosuna sunulmuştu. Şimdi bu rapor görüşülecek, gelecek yıl Mart ayında kabul edilip edilmemesi gündeme gelecek. Gelecek yıl AB’de yeni parlamento seçilecek. Kasım ayında da komisyon ve AB Konseyi Başkanı seçilecek” şeklinde konuştu. 

“Vize serbestisi konusu çok uzun bir süreç” 


Vize serbestisi konusunda Türkiye’den daha küçük ülkelerin görüşmelerinin bile çok uzun bir zaman aldığını ifade eden Berger, 
“Vize serbestisi konusu Türkiye ve AB arasında çok uzun bir süreç. Bununla ilgili birtakım teknik hususlar var. Biz bu çerçevede Türkiye ile 72 kriter konusunda anlaştık. Ankara’da bu kriterler için teknik bir toplantı gerçekleştirdik. Bu kriterlerden bir tanesi gerçekleştirilmiş. Ona bir tik attık. Bu da biyometrik pasaportun verilmesi konusuydu. Bu kriter yerine getirildi. Çok zor kriterler de mevcut. Bu kriterler mevzuat, veri koruma ve terörle mücadele gibi konular bunlara örnek olabilir. Bu çerçevede Türkiye Dışişleri Bakanlığı bir çalışma grubu kurdu. Şu anda henüz yerine getirilmemiş kriterlerin üzerine bakıyorlar. Bu aşamada çalışma gruplarının incelemelerini bekliyoruz. Bunların hepsi teknik hususlar. Teknik süreç tamamlanınca siyasi bir süreç olacak. Çünkü bu vize serbestisi konusu öncelikle üye devletlerin başkanlarından oluşan AB Konseyinde sonra da parlamentoda kabul edilmesi gerekiyor. Ancak bunun ne kadar süreceğini bilemiyor. Daha önce Türkiye’den küçük diğer ülkelerle yaptığımız çalışmalarda bunun çok uzun sürdüğünü gördüm. Hem AB hem de Türkiye tarafında bu çalışmalar devam ediyor.” dedi.