Devlet Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanına Fena Çattı!

Devlet Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanına Fena Çattı!

MHP grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanı'nın tartışmalı Kadir Mısıroğlu ziyaretine değindi. MHP Lideri 'Fesli münafığı ziyaret esef vericidir. Bula bula 9 Kasım'ı mı buldun?' ifadelerini kullandı.

Atatürk üzerinden cumhuriyetle hesaplaşılmaktadır. Türklük üzerinden milletle hesap görülmektedir. Bitmiş olan Türkçe ezan tartışmalarıyla manevi değerlerimiz örselenmektedir...

Bir yanda bunlar oluyorken diğer yanda Diyanet İşleri Başkanı'nın esef verici ziyareti gerçekleşmiştir. 9 Kasım saat 14.30'da cüppesini giyip eline vereceği hediyesini de alarak Atatürk'e hakaret eden, Yunan tezlerine methiyeler düzen fesli Türk düşmanını ziyarete gitmiştir. Bunun tamamen insani duygularla yapılan hasta ziyareti olduğu bizzat Diyanet İşleri Başkanı tarafından açıklanmıştır. Kimin kime gideceğiyle, düşüp kalkacağıyla ilgilenmiyoruz. Herkes beşeri münasebetlerinde toplumsal adap ve ölçülere uyduğu sürece özgürdür. Anlayamadığımız husus, Diyanet İşleri Başkanı'nın fesli provokatörü ziyaret tarihindeki manidarlıktır. Diyanet İşleri'nin Sayın Başkanı sorarım sana, meçzubu ziyaret tarihi olarak bula bula 9 Kasım'ı mı buldun. Diğer günlerin suyu mu çıktı? Durdun durdun da 10 Kasım'dan 1 gün önce mi hasta ziyaretini aklına getirdin. Mustafa Kemal'e saldıran şahsı 10 Kasım'ın arefesinde ziyaret etmek nasıl bir aklın mahsulüdür.

'10 Kasım saat 9'u 5 geçe kenefe gidin' diyen, Yunan galibiyetine özlem çeken bir çukur şahsiyete geçmiş olsun demek, bunu da milletimize kafa tutar gibi ulu orta yapmak, fesli münafığı manen onaylamak, yanında olmak, arka çıkmak değil midir? Ne istiyorsunuz cumhuriyetten, Atatürk' düşmalarına zırh olmaktaki gayeniz nedir? Diyanet İşleri Başkanı'nın görevi, Türkiye Cumhuriyeti'ne söven, kurucu değerlere ihanet eden, kurucu şahsiyetlere galiz ifadelerle yüklenen vatansızları aklama, anma ve alkışlama değildir. Aksi tavır ayıptır, günahtır; buna hoşgörü olmayacaktır.

Hangi kurumuş vicdan, hangi satılmış ruh, hangi işgal artığı varsa duysun ve bilsin ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ortak değeridir, bu gerçek değişmeyecektir. Ancak Atatürk üzerinden Anıtkabir'e gelen kalabalıklar gerekçesiyle yeni bir karşıtlık oluşturmaya, yeni bir güç devşirmeye de hiç kimse heves etmemelidir. Bu yolun sonu karanlıktır, çıkmazdır, hüsrandır ve buhrandır. Tartışmaların göbeğindeki Diyanet İşleri Başkanı'nın kendi durumunu gözden geçirip erdemli davranması ve gereğini derhal yapması, samimi tavsiyem ve temennimdir.