Samsunspor Gaziantepspor karşısında tarihte çok az rastlanacak kötü sonuçların birinin altına imza attı. Bunun savunması olmaz. Zaten kimse de yanlışlıkla savunmaya kalkmasın çok çirkin savunma olur.
Ama benim yazacaklarım Gaziantepspor maçı değil. Biraz hafıza kasetimizi geri saralım. Alpay Özalan Nuri Asan Tesisleri’nde basın toplantısı yapıyor. Basın mensupları yabancı oyuncuları soruyor. Alpay Özalan diyor ki, “ Ben buradayım kaçmam delikanlı adamım. Bu yabancıların hepsini ben aldım hepsine kefilim. Bunların hepsi Süper lig ayarında” diyor.
Bununla da yetinmiyor basına ayar veriyor, Samaras’ın banka hesap cüzdanını anlatıyordu. “Ben Samaras’a özel program yollardım çalışıyor hazır gelecek” diyordu.
Aradan birkaç gün geçti basın mensupları alınan yabancılarla ilgili antrenman sahasının hemen kenarında bulunan kulübenin içinde Erkut Tutu ve Rüştü Araboğlu’na soruyor. Onlarda kararı Alpay Özalan ile yönetimin birlikte verdiğini yabancıların arkasında oyduğunu söylediler.
Şampiyonluk parolasıyla yola çıkan bir takım için alınan bu yabancı oyuncuların kazandırdığı tek bir maç var mı? Tabi ki yok. Bırakın şampiyonluk parolasıyla yola çıkmayı küme düşmeye aday takımlara bakın bu yabancılardan kötü yabancı kimde var.
Bu takım Gaziantepspor’a yenilmiştir. Bunun mazereti olmaz ama şampiyonluğa oynayan takım izin aldığınız yabancılar da çıksın şu Gaziantepspor’u yensin bir zahmet.
Sayın Erkut Tutu ve Yönetim Kurulu. Artık açıklayan teknik direktörlük diploması bile olmayan birini bu takımın başına neden getirdiniz. Bu kadar kötü ve beceriksiz yabancı oyuncuları bu takıma kim dedi diye aldınız. Bu yabancılar yüzünden takımı kaç lire borçlandırdınız?
Bu takımın vebali sizin üzerinizdedir.
Kaçıp gitmek çözüm değil…
