CHP İl Başkanı Türkel: 'Asrın felaketi, asrın cinayetidir'

CHP İl Başkanı Türkel: 'Asrın felaketi, asrın cinayetidir'

CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, yaşanan deprem felaketi ile ilgili hükümetin yetersiz kaldığını, beceriksizliğinin üstünü örtmek için algı çalışmaları sürdürdüğünü belirterek, 'Ülkemiz için asrın felaketi tek adam rejimidir, Erdoğan'dır. Asrın felaketi, asrın cinayetidir, asrın ihanetidir, asrın beceriksizliğidir' dedi.

Deprem felaketine karşı hükümetin önlem almadığı gibi deprem sonrası müdahalede de sınıfta kaldığını belirten Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, "Tüm bu rezaletler yetmezmiş gibi iletişim Başkanlığı devreye sokularak; "Asrın Felaketi" adı altında iletişim kampanyası başlatmışlardır. Bölgede arama kurtarma faaliyetlerini koordine edemeyen iktidar, kendi iletişiminin koordinasyonunun peşine düşmüştür. Yaptıkları, acizliklerini ve rezaletlerini normalleştirme çabalarıdır. Ülkemiz için asrın felaketi tek adam rejimidir. Açıkça ifade etmek gerekirse Erdoğan'dır. Asrın felaketi, asrın cinayetidir, asrın ihanetidir, asrın beceriksizliğidir" dedi.

 

İktidar koordinasyonsuzluk örneği sergiledi

 

Türkiye'nin tarifsiz bir acı yaşarken, aynı zamanda hükümetin beceriksizliği ile de karşı karşıya kaldığını belirten CHP Samsun İl Başkanı Fatih Türkel, "Deprem felaketinde yaşamını yitiren tüm yurttaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. 6 Şubat'ta yaşadığımız depremin ardından Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, "Bu felaketi dayanışma içinde aşacağız" diyerek yola çıktık. O günden bu yana yaralarımızı sarmak için özverili bir çalışma sürdürüyoruz. Deprem öncesinde ve sonrasında yaşanan sorumsuzluk, denetimsizlik, liyakatsizlik, yağma, hırsızlık;"devlet nerede" sorusunu gündeme getirdi. Cumhuriyet Halk Partisi örgütü olarak, Sayın Genel Başkanımızın da ısrarla vurguladığı şekilde, bir kez daha söylüyoruz: Vatandaşlarımızın kanı iktidarın elindedir. İktidar başkanlık sistemini getirmiştir. Tek adam rejimi devleti felç etmiştir. Devlet yönetilemez bir hale getirilmiştir. Tüm bu yaşadıklarımızın baş sorumlusu tek adamdır ve onun ülkemize dayattığı rejimdir. Devleti yönetme sorumluluğunu üstlenen iktidar, depremin ilk anlarından itibaren koordinasyonu sağlayamamıştır. En kritik saatler olan ilk 48 saatte deprem bölgelerine müdahalede geç kalınmış, vatandaşlarımızın enkaz altında can vermelerine seyirci kalınmıştır. Beceriksizlikleri on binlerce insanımızın canına mal olmuştur" diye konuştu.

İnsanlarımız enkaz altında inlerken, eğitimli ve deneyimli kahraman Mehmetçiğimizin kışlalarında bekletildiğine dikkati çeken Fatih Türkel, "Tüm yardım ve kurtarma faaliyetlerinin koordine edildiği sosyal medyaya yasak getirilmiş, ağırlaştırılmıştır. Bununla da kalmayıp soru saran gençler, gazeteciler, bilim insanları gözaltına alınmıştır. Enkaza yardıma koşan kurumlara zorluklar çıkarılmıştır. Genel Başkanımızın"Ya hepimizi tutuklayın ya da geceden beri tutukladığınız gençleri,gazetecileri serbest bırakın" çağrısıyla iktidar geri adım atmak zorunda kalmıştır" diye konuştu.

Deprem sonrası daha acı olanın ise, yaşanan felaketin iktidar partisinin "kader planı" ciddiyetsizliğinde anlatmaya çalışmış gayreti ile yaşandığını belirten Fatih Türkel, "Onlara göre halkın kader planında molozlar, donarak can vermek; Erdoğan'ın ve şürekâsının kader planında ise ışıltılı hayat ve saraylar vardır. Tüm bu rezaletler yetmezmiş gibi iletişim Başkanlığı devreye sokularak;"Asrın Felaketi" adı altında iletişim kampanyası başlatmışlardır. Bölgede arama kurtarma faaliyetlerini koordine edemeyen iktidar, kendi iletişiminin koordinasyonunun peşine düşmüştür. Yaptıkları, acizliklerini ve rezaletlerini normalleştirme çabalarıdır" şeklinde konuştu.

Tek bir kişi sorumluluk almamıştır

Bu kadar büyük felaketin ihmalkarlıklar sonucu meydana geldiğini hatırlatan Fatih Türkel, bun rağmen tek bir kişinin dahi istifa etmediğini hatırlatarak, "Kurtarma çalışmalarındaki beceriksizlikleri yetmezmiş gibi tek adam rejimi şimdi de üniversitelerimize ve öğrencilerimizin yurtlarına çökmeye çalışmaktadır. Sorgusuz sualsiz alınan uzaktan eğitim kararıyla gençlerimizin ve ülkemizin geleceği mahvedilmek istenmektedir. Bir kez daha çağrı yapıyoruz: Üniversiteler derhal açılmalı, öğrenciler yurtlarına dönmelidir" dedi.  

 

Seçimler zamanında yapılacak

Tek adam rejiminin felaketleri fırsata çevirmeye çalıştığını kaydeden Türkel şunları söyledi:  "Kendilerini kurtarmak için seçimleri erteleme planları yapmaktadır. Rolü belli isimler öne sürülerek bu konu gündeme taşınmak istenmektedir. Buradan halkımıza bir kez daha açık ve net söylüyoruz: Seçimler zamanında olacaktır. Devletin tüm kurumlarının bu gerçeği iyi bilmesi gerekmektedir. Anayasamızın ilgili maddeleri açıktır: Seçim savaş dışında ertelenemez. Savaş durumunda bile kararı Türkiye Büyük Millet Meclisi alır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de, YSK'nın da afet halinde seçimi erteleme diye bir yetkisi yoktur. Yüksek Seçim Kurulu'nun böyle bir şey talep etmesi, demokrasiye darbe girişimi olacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bu tür bir girişimi bu şekilde ele alacağız. AK Parti Genel Başkanının"bana 1 yıI daha verin" mesajı hiçbir şey ifade etmemektedir. Türkiye kendisine tam 20 yıI vermiştir. Artık bu saatten sonra halkın kendisine verecek değil 1 yılı, 1 saati bile kalmamıştır. Deprem, bu köhnemiş zihniyetin ve bu beceriksiz sistemin de yıkılışı olmuştur. Türkiye'nin büyük bir değişime ihtiyacı vardır. Halkın oylarıyla ülkenin başına felaket gibi çöken bu beceriksiz iktidarı biz değiştireceğiz. Ama sadece iktidarı değiştirmek yetmez. Asıl değişmesi gereken tek adam zihniyetidir. Açgözlülük, hırs, kibir zihniyetini temelinden kazıp atacağız. Bu zihniyet değişimi iktidar değişiminin temel taşları olacaktır.

Yeni bir zihniyetle, dürüst ekiplerle, ahlaklı siyasetle, doğru kullanılan kaynaklarla, Türkiye'yi hızla toparlayacağız. Yeni bir çizgi çekeceğiz. Halkımıza mezar olan çürük rant düzeni bir yana, temiz ve ferah bir yana. Bir avuç; çeteyi zenginleştiren sistem bir yana, vatandaşı için çalışan devlet bir yana. Hırsızlık ve bencillik bir yana, birlik ve insanlıktan yana olma bir yana. Bizim tarafımız net. Kaybedecek bir dakikamız bile yok. Şehirlerimizi yeniden inşa edeceğiz. İmar affına son vereceğiz. Ülkemizi yalandan, hırsızlıktan ve liyakatsizlikten arındıracağız. Bizi biz yapan değerlerimize, ahlakımıza, vicdanımıza sarılacağız. Akla ve bilime uyacağız. Refah dolu bir Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz."