Haftanın Kitabı - Başlarken Yalnızsın Bitirdiğinde Daha Da Yalnız

Haftanın Kitabı - Başlarken Yalnızsın Bitirdiğinde Daha Da Yalnız

Haftanın kitabında sizlere Hasan Ali Toptaş ile yapılan röportajlardan oluşan Başlarken Yalnızsın Bitirdiğinde Daha Da Yalnız'ı tanıtacağız.

Kitap yaklaşık 25 yıllık bir süreçteHasan Ali Toptaş ile yapılmış olan muhtelif röportajlardan müteşekkil. Postmodern edebiyatın yaşayan efsanesi Hasan Ali Toptaş'ı tanımak için iyi bir kitaptı. Zira HAT, ortalarda görünmeyi pek sevmeyen bir isim. Kendisini "dünyaya susmak için gelmişler" taifesinden kabul eden bir yazar.

Açıkçası HAT, zor ve ağır bir yazardır. Eserleri güç hazmedilir. Ancak şahane bir dili vardır. Kitaptaki röportajlar onun genelde gizlediği dünyasının kapılarını bize açmış diyebiliriz. Bir romancı gözüyle okumaya çalıştığınız zaman eserden HAT'ın nasıl yazdığını öğrenebiliyoruz mesela. Hiç müzik dinlemez, bir sayfayı defalarca, ama defalarca yazıp silermiş. Masada yazamazmış, uzanarak yazarmış. Romanlarının adları sonralardan belirirmiş, hiç bir eserinde baştan oluşturduğu kurguya sadık kalamazmış vs.

Bunların dışında Türkiye'nin en önemli romancılarından birisini ve onun romancılığını anlayabiliyoruz. HAT'ın en sık kullandığı cevaplardan birinin "bilmiyorum" olduğunu fark ediyorsunuz. Bunu tevazudan dolayı demiyor aslında. Herhangi bir edebiyat eğitimi almamış bir adam ve adeta alaylı halk ozanları gibi... Kendiliğinden yazmış. Türkçeden başka dil bilmiyor ve dolayısıyla dünya edebiyatını takip ettiğini falan da söyleyemeyiz. Tamamen kendiliğinden gelişen ve elbette bir yeteneğin üzerine inşa edilen bir üst yetenek. Üstelik yaptığı bir edebi işten söz edildiğinde, "bilmiyorum" diyebiliyor. Yani illa da "bunu amaçladım" demiyor; yazmış ve o ortaya çıkmış. Bu anlamda kendini "postmodern" olarak bile tanımlamıyor.

HAT'ın her eseri bir Türkçe başarısıdır. Onun hayat hikâyesini okumak, kendinden bahsetmesini dinlemek güzeldi.