Prof. Dr. Nevzat DABAK

Hasta Hekim İlişkisi ..

Prof. Dr. Nevzat DABAK

HASTA YAKINI VE HEKİM İLİŞKİSİ

Hastalık, insanoğlunun en sıkıntılı ve aciz kaldığı durumdur. Hastanın yanında yakınlarının ya da sevenlerinin özellikle hayatı tehdit eden hastalık durumunu kabul etmek güçtür. Bu tablo bir de aniden ortaya çıkarsa kabul edilmesi kolay olmaz. Ancak hasta, yaşadığı panik ve sağlık sorunlarının sıkıntıları ile genellikle durumunun farkında olamaz. Hasta yakınlarının huzursuzluğu sevdiklerine yardım etme duygusu ile artar. Sağlığın ani bir kalp hastalığı ya da trafik kazası sonucu yaşamı tehdit etmesi kargaşaya neden olur. Böyle bir durumda hastanelere, acil servislere başvuruda insanoğlu, yakınlarına yapılan tetkik ve tedavi girişimlerinin yetersiz olduğunu düşünür. Aslında kabul edilemeyen durumun kendisidir. Allah bize yaşamı verdiği gibi hastalığı ve ölümü de vermiştir.

Hekimler karşılaştıkları iş yükü yanında tek hastadan sorumlu değillerdir. Acil serviste travmalı hastalar yanında ciddi sağlık sorunları olan vakalar da olabilir. Hipokrat yemini etmiş her doktor hastalarını iyileştirmeye ya da zarar vermemeye çalışır. İlgilendiği tüm hastalarını tedavi eder ya da ilgili bölümlere yönlendirir.

Hasta hekim ilişkisinin temelini iletişim sağlar. Yeterince bilgilendirilmemiş hasta ve yakınları panik yaşar, belirsizlik kabul edilemez. Bilgilenmemiş hasta yakınları tedavi yapılmadığını düşünebilir. Böyle bir durumda hastanelerde arzu edilmeyen durumlar oluşabilir. Özellikle kamu hastanelerinde hasta yakınları yeterince ilgi görmediklerini ve hastalarına gerekli tedavilerin yapılmadığını düşünebilir. Bu durum zaman zaman basında rastladığımız tatsız olayların çıkmasına neden olur. Hekimler her zaman gerçekten gerekenlerin yapıldığını bilgilendirme durumunda olmalıdırlar. Karşılaşılan durumun olası sonuçları ve beklentileri konusunda iletişimi sağlamalıdırlar.

Hasta yakınlarının da doktorun mekanik çalışan birisi olmadığını anlamaları gerekir. Sonuçta hekim de insandır, fert olarak aynı tepkileri verir. Sağlığına kavuşturmuş olduğu bir hastasının mükafatının hiçbir maddi karşılığı onun sevincinin ve işini yapmış olmanın huzurunu karşılamaz. Hekimler hastalarına empati yapmamalıdır ama, onları kaybettiklerinde yaşadıkları üzüntü özellikle çocuk hastalarda yakınları kadar olmasa da onları çok üzer. Sorumluluğu çok ve stresli çalışma ortamında hekimler hastalarına gerekeni yapmaya çalışırlar. Yoğun ve zahmetli zor eğitim alan hekimler, sonuçta hepimiz için gereklidirler. Her yıl üniversite giriş sınavlarında en yüksek başarıyı sağlayarak tıp eğitimine alınırlar ve altı yıllık eğitimden sonra da uzmanlaşmak için ikinci zor aşamadan geçerek beş yıl daha çalışırlar. Bunun yanında gündüz çalışıp tüm gece nöbet tutup, ertesi günü normal çalışmalarına dinlenmeden devam ederler.

Birbirimizi anlamamızı kolaylaştıran iletişimi sağlayarak hastalarımıza yararlı olmaya çalışmanın yanında; hasta yakını olarak sağlık, hastalık ve ölümün hepimiz için Allah’ın takdiri olduğunu unutmamamız dileği ile sağlıklı günler dilerim.

Prof. Dr. Nevzat Dabak