Aynı parti mensubu biri, para kasada diyor.
İnanacak gibi oluyoruz.
O da ne?
Diğeri çıkıp, altın aldık o parayla diyor.
O da aynı partinin adamı.
İyice afallıyoruz.
Sonra bir bakıyoruz, başka bir yetkili ağız konuya açıklık getiriyor:
"Parayı covid krizine harcadık” ..
İyi de o zaman, iban yollayıp milletten topladığınız paraları ne yaptınız?
Allak bullak oldu zihnimiz.
Devlet büyüklerine inanmayacak mıyız?
Bolu, Hendek, Gerede
Balık oynuyor derede
Benim 128 milyar dolarım,
Acaba şimdi nerede?
Tekerleme olsun diye söylemiyoruz.
Binlerce fakir fukaranın parasının hesabını soruyoruz.
Evine ekmek götüremeyen binlerce işsiz var bu memlekette ..
Sormayacak mıyız?
Vatandaş intihar ediyor yoksulluktan.
Üzerine benzin döküp çakmağı çakan var.
Söylemeyecek miyiz?
Dalga geçer gibi, "öyle bir para hiç olmadı ki” diyen biri bile çıktı.
Biz utanıyoruz, onlar utanmıyor.
Paranın akıbetini, Merkez Bankası'nın ortada olmayan parasının hesabını Cumhuriyet Savcıları sorar diye bekliyoruz ama onlar şu ara, bunu gündeme taşıyan pankartları toplatmakla, '128 Milyar Dolar Nerede?' diye soranlara soruşturma açmakla meşgul.
Kaybolan sadece bu mu?
Değil elbette.
AK Parti'nin siyasi yaşamı kayıplarla doludur.
En başta, diploma kayıp..
Yıllardır kendisinden haber alınamıyor.
Yurdun öz varlıkları birer birer kayboldu.
Üç kuruşa, ona buna verildi.
Galata kulesi, Haliç köprüsü filan, iyi ki satılık şeyler değil.
Yani, şimdilik değil..
Bu karışıklıkta, İstanbul Adalar’daki atlı faytonların kaldırılmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin sahiplendirdiği bin yüz yetmiş yedi attan MHP’li Hatay Dörtyol Belediyesi’ne verilen 99 at da kaybolmuş.
Tüm envanterlere bakmak lazım, acaba başka neler kayıp!
Adalet ve Kalkınma Partisi değil, acayip kayıplar partisi..
Kaybolan en büyük değerimiz ise bu basiretsiz yönetimin elinde heder edilmiş 19 yılımızdır.
Telafisi en zor olan da budur.