SANA SERBEST BANA YASAK

'Covid 19 ile topyekûn mücadele etmek şart' dedi titrinde profesör yazan televizyon yorumcusu.
Pek doğru.
Bu illetle el birliği ile mücadele etmezsek, kaybediyoruz.
Küçücük bir virüs, bahar aylarına gelmemize rağmen insanlığı adeta cehenem ateşinde kavuruyor.
Ancak bizim memlekette durum diğer ülkelerden farklı.
Bize her şey yasak, başkalarına değil..
Çünkü biz sıradan vatandaşlarız.
Toplu halde iftar yasak, sahur yasak..
Lokantalar, üç günlüğüne açıldı, sonra yine kapandı.
Kafeler de kezâ..
Okullar, açıldı açıldı kapandı.
8 ve 12. sınıflar hariç diğerleri, derslere uzaktan giriyor.
Samsun'da belli başlı caddelerde polis, HES kontrolü yapıyor.
Yapsın da zaten!
Bu hepimizin yararına.
Şimdi bir de kısıtlama saati 21'den 19'a çekildi.
Ona da peki!
Zaten millet deneme tahtasına döndü.
Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında, görülen vaka oranına göre açık ara birinci.
Epeydir böyle.
Nerdeyse AK Parti'nin lebâleb kongrelerinden beri böyle..
Sayı düşmüyor, düşüremiyoruz.
Her ilden ortalama beş otobüs yola çıksa; ki büyük şehirlerden daha fazlası çıkacaktır, yirmi binin üzerinde insan eder.
Mutlaka özel arabasıyla giden de vardır.
Bir memlekette korona virüsü nasıl daha hızlı yayarız diyenler, AK Parti'nin genel kurullarına baksınlar..
İç içe, dip dibe..
Her ilden onlarca insanın Ankara'ya yığılmasının, iskambil kağıtlarının karılmasından farkı yok.
Şimdi hep birlikte ceremesini çekiyoruz.
Her gün onlarca insan ölüyor.
Bu kongreleri yapanların acaba hiç vicdanı sızlıyor mu?
Bize yasak olan ne varsa onlara serbest.
Koskoca Barolar, genel kurullarını yapamıyor..
Niye?
O öyle istiyor da ondan..
Şimdi bir de Ramazan ayındayız.
Elbette toplu organizasyonlar, iftara gitmeler gelmeler olmayacak..
Normal bir dönemden geçmiyoruz.
Bir bakıyoruz ki, bize yasak olan, ona yine serbest..
Kırmış dizini, bir vatandaşın evinde yer sofrasında..
Üç sini yan yana.
Mütevazı bir ev sofrası.
Sıradan bir aile.
Belli ki bu manzarayı ortadan kaldıracak tüm ayrıntılar bir güzel kamufle edilmiş.
Verilmek istenen mesaj belli.
Hiç işe yaramıyor ve yaramayacak biliyor musunuz?
Millet bu göz boyama işlerine artık prim vermiyor.
Pandemi nedeniyle 1 yıldır evinin kirasını, faturalarını ödeyemeyen insanlara bu algı operasyonları kâr eder mi?
Sarayda oturacak, ejder meyveli yemekler yiyecek, tanesi bilmem kaç bin liraya alınmış bardaklarda kilosu bin liralarla tarif edilen beyaz çay içeceksin, sonra ramazanda fakir bir anadolu ailesinin evinde dizini kırıp iftarını açacaksın, oldu bitti öyle mi?
Gücün yetiyorsa milletin sefaletini ortadan kaldır!
Yetmiyorsa, eski dönemlerden kalan bu siyaset senaryoları ile yol alınamayacağını bil..
Unutma, bilmek en büyük erdemdir.