Mücahit Akduman

Fanatizmin Doruğunda Bilgi Savaşları!

Mücahit Akduman

  Tarih boyunca insanlar arasındaki iletişim olanaklarının kısıtlılığı belki de insanlığın gelişiminin önündeki en büyük engeldi. Bu bilgisizlikler nice kavimleri, toplulukları, ülkeleri helak etti. Nicelerini de ihya etti. İnsanoğlu paylaştıkça gelişti. Geliştikçe insanlık tarihi ilerledi. İnsan bilgi istedi ulak oldu bilgi taşıdı, bir arada yaşama iradesiyle topluluklar oluşturdu paylaştı bilgi aldı, güvercin eğitti bilgi yolladı, at evcilleştirdi bilginin ulaşım hızını arttırdı. Araba yaptı hızlandı,uçak yaptı hızlandı, dumanla mesaj yolladı, mektup yazdı yolladı,telgraf çekti,  sesi taşıdı telefonla konuştu, SMS yolladı, E-mail atıyor, canlı video görüşmeleri yapıyor,telekonferansla görüşme sağlıyor,whatsapp’dan yazıyor, DM’den yazıyor..vs. vs.

İnsanlık günümüzde kolaylıkla ulaşabildiği ve hiçbir süzgeçten geçirmeden istediğini paylaşabildiği internet ortamına sahip. Hiçbir kontrol mekanizmasının olmadığı sosyal medya insanlara sağladığı özgürlük kadar büyük bir bilgi kirliliğinin de oluşmasına neden oluyor. Bir anda milyonlarca kişiye ulaşabilen yalan/yanlış bilgiler bazen o kadar ciddiye alınıyor ki iş,toplumsal kutuplaşmaya kadar gidiyor. Milletimizin genlerindeki fanatizm ne yazık ki bilgiye erişim ve paylaşım kanalları kirletiyor,bölüyor,işlevsiz hale getiriyor. Siyasi parti fanatizmi, futbol takımı fanatizmi, dünya görüşü fanatizmi, benim doğrum mutlak doğrudur fanatizmi v.b. bir sürü fanatizm.. İnsanlar kendini tatmin etmek, istediğini elde etmek, istediği yönde kamuoyu oluşturmak, rant elde etmek ve daha bir çok sebebi olabilecek şey adına bilgileri manipüle ederek karşıt görüş olarak konumlandırdığı taraf  hakkında  asılsız,içeriğiyle oynanmış, montajlanmış fotoğraflar, can alıcı kısmı kesilmiş videolarla çağın iletişim aracı, veri deposu interneti adeta savaş alanına çeviriyor.

İnternetin günlük yaşamımızdaki önemi ve yararları son derece açık. Teknolojik çağın en büyük icadı internet. Onsuz bir günümüz geçmez olmuş, telefonumuza kadar sızmış. Bankacılık işlemleri, alışveriş, sohbet, iş bulma, işçi bulma gibi günlük hayatımızın rutinlerini dahi bir tık kadar kolay hale getirmiştir. Evden çıkmadan ev bulabilir, arkadaşlarınızla sohbet edebilir, iş bulabilir hatta çalışabilir, ihtiyacınız olan bir ayakkabıyı satın alabilir veya kullanmadığınız bir ürünü satabilirsiniz. Küresel ağın olduğu her yere ulaşabilirsiniz. Elbette bu işlemleri yapabiliyorsanız fikir paylaşımları da gerçekleştirebilirsiniz. İlk ortaya çıktığı günden bu yana internet adeta bir ansiklopedi niteliğindedir; sayısız bilgi ve fikir paylaşımına ev sahipliği yapar.

Etkili ve doğru kullanımla çok yararlı bir kaynak olan internet, ne yazık ki ülkemizde birikiminin kalitesizleşmesi ve duyarsız internet kullanıcılarının özensiz paylaşımları sayesinde çöplüğe dönüşmüştür. Bilmedikleri her konuda, araştırıp kendini geliştirmeyen kişilerce internete sızdırılan uydurma bilgiler, akıl süzgecinden geçirilmedikleri için alenen ortaya yalan damgasıyla çıkıyor çıkmasına, ama yine de okuyanların bilgi dağarcıklarında bir sızıntı oluşturuyor, küçük sinek mide bulandırıyor. Diğer yandan gerçek bilgiyi sunan kişileri de zan altında bırakıyor. Bilgiyi arayan kişi bulduğu verileri kıyaslıyor ve kendi anlayışına göre iki zıt veriden birini doğru kabul ediyor; belki de yanlış olanı.

İnternet kullanıcısının görevi hiç kolay değildir.Temiz internet istiyorsak, karşılaştığımız yanlış, zararlı veri içeren sayfaları şikâyet etmek en doğru hareket olacaktır. Eğer yayıncıysak; verdiğimiz bilgilerin doğruluğunu, güvenirliğini ispat etmekle mükellefiz. Kaynaklarımızı belirtmeli, hatta yetinmeyip zıt kaynaklardan da örnekler vermeliyiz. Hangisi olursak olalım, ister yayıncı, ister okuyucu; seçici olalım. O zaman kirli internet temizlenecektir, internet kirliliğinin yerini billur bilgi deryası alacaktır ki, bilim teknik ilerleyecek, öğrenciler sonuca ulaşacakları bilgilere kavuşabileceklerdir.

Tabiki tüm bunlardan önce insanlık onurunu gözeterek bilinçli,düzeyli,hakkaniyetli,ahlaklı olarak gerçeği arayan bir bakış açısıyla bilgiyi değerlendirmemiz gerekiyor.

MÜCAHİT AKDUMAN