Feyza Koyun

PINAR

Feyza Koyun

Canlılar için olmazsa olmaz bir varlığın kaynağıdır Pınar.
Gürül gürül akar;
berrak,coşkulu,tutkulu...
Fokur fokur kaynar içi;
hayata karışmaya,doğayla buluşmaya.
Dokunduğu ne varsa güzelleştirir,
çiçekler açar geçtiği yerlerde,
tohumlar filizlenir, dallar yeşerir,
rüzgarla dalgalanır, yağmurla köpürür,
yaşam kaynağıdır Pınar,can suyunu doğurur.
Derelere karışır,göllere,nehirlere,çeşmelere,
yaşam taşır gittiği yerlere.
Sonra 
Onun güzelliğini,heyecanını,varlığını
hayatla olan bağını hazmedemeyen bir karanlık
çöker üzerine
içi içine sığmayan Pınarı bir varile sığdırır
benzin dökerek yakmaya çalışır
olmayınca
beton döker üzerine
kurutmak ister yaşam kaynağını.
Oysa bilmez ki Pınar dediğin bir coşkun su 
ne yanar ne kurur ne ölür
karışınca toprağa yeniden yolunu bulur
karşısına çıkan her canlı da çoğalır
besler,büyütür,yaşatır
bir tek acılı bir annenin yüreğindeki yangını söndürmeye yetmez gücü
sonsuza dek yanan yüreğin gözündeki yaş olarak kalır
ve Pınar daima sevgiyle anılır.
Ama karanlık kötülükle beslediği ruhuyla yalnızdır artık.
Pınar,Emine,Ceren,Şule,Helin,Münevver,ÖzgeCan ve daha yüzlercesi... İsimler değişiyor sadece sonuç değişmiyor,kadınlar ölüyor. Ruhlarını kötülükle besleyen karanlıkların elinden kadınları kurtarma vakti geldi de geçiyor bile.Kötü ruhları mahzenlere kapatıp unutmalı,vahşete niyet edecek olan varsa şayet kalan ömrünü bir zindanda gökyüzünü görmeden geçireceğini bilmeli.Önce cezaların caydırıcı olması lazım. Eğitim şart tabi ki ama onun için yolumuz uzun.Evden okula,ebeveynden öğretmene,komşudan akrabaya herkesin içinde olduğu bir sistem eğitim.Bu yüzden el birliği ile gelecek nesiller potansiyel katiller olmasın diye mücadele ederken yetişkinlerin içinde pusuda bekleyen katilleri de sindirmeli ki bir sabaha daha kara haberle uyanmayalım.