Mücahit Akduman

‘İstiklale İman Ve Mehmet Akif’

Mücahit Akduman

Yüce milletimizin İstiklale 40 asırdır hasretliği olmamıştır. Nice yıkımlar, istilalar, kayıplar yaşamışsak da ne kadar zor durumda olursak olalım Altın Lale bize hiç tasmalık etmiş değil. Milletimizin yüreğinde istiklal imanı var olmuş, hürriyet ateşi hiç sönmemiştir.

1. Dünya savaşı ardından gelen siyasi, askeri, teknolojik ve ekonomik zayıflık 600 yıllık imparatorluğumuzu enkaza çaresiz duruma düşürmüştü.

Çağ açıp çağ kapatan ecdadımızın nizam anlayışı, gelişen dünya konjektürüne uyum sağlayamadığı, ayak uyduramadığı için yaşanan uluslar arası gelişmelerden olumsuz etkilendi. Avrupa’da başlayan kıvılcımla bütün dünyayı saran ulus devlet anlayışı imparatorluklara sonlarının geldiğini fısıldıyordu. Nitekim Kısa süre içerisinde Milyonlarca metrekare toprağımızı kaybettik. Devleti Aliye’nin merkezi konumundaki İmparatorluğun yürütücü kuvveti Türk milletinin yaşadığı Anadolu coğrafyası da  devrin yamyam devletleri arasında kendi haritalarında pay edilmiş Türk Milletine yaşam hakkı tanınmamıştı. Yüzyılladır yönetilmiş olmanın kiniyle saldırıyorlardı. Anadolu her köşeden işgale uğramış İstanbul hükümeti aciz durumda kalmış milleti sevk ve idare edebilme kabiliyetini kaybetmişti. Türk Milleti Kuvayı Milliye yapılanmasıyla işgallere karşı direniyordu. 19 Mayıs 1919’da Türk Milletinin İstiklal ateşini alevlendirecek İstiklal Meşalesi Samsun’dan yola çıkmıştı.

Kısa sürede millet teşkilatlanmasını tamamlamış İstanbul hükümetini yok saymış Milletin meclisi Ankara’da kurulmuştu. Mücadele hızla başarı ile ilerlerken ve topraklarımızın büyük bir kısmı hala işgal altındayken Kurtuluş Savaşı’nın en zorlu safhalarında, bir millî marşa ihtiyacımızın olduğunu fark eden Milli Eğitim Bakanlığı, 1921 yılında bu hususta bir şiir yarışması düzenledi.

724 şiirin yarıştırıldığı bu yarışmaya para ödülü kondu. Kazanacak şiire para ödülü konduğu için başlangıçta Mehmet Akif bu yarışmaya katılmadı. Akif’in kaleminin güçlü olduğu bilen o zamanın Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi’nin (TANRIÖVER) ısrarı üzerine, kazansa dahi ödülü kabul etmeyeceğini açıklayarak Mehmet Akif’te bu yarışmaya katıldı.

Mehmet Akif’in 20 Şubat 1921’de yazdığı “Kahraman Ordumuza” başlığını taşıyan şiiri seçimler sonunda oy çoğunluğuyla 12 Mart 1921 günü TBMM’ce İstiklâl Marşı olarak kabul edildi.

Mehmet Akif Ersoy, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına olan imanını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, hakka, yurduna ve dinine bağlılığını dizelere dökmüştür.

Bu şanlı tarihin bugün ki mirasçıları da istiklale olan imanını Cudi’de, Gabar’da, Dağlıca’da, Kıbrıs’ta, El-Bab’da, Afrin’de yurt içi ve yurtdışında vatanın, bayrağın itibarını kanıyla, canıyla korumaya ve savunmaya devam ediyor devam da edecek!

İstiklal Şairimizin dediği gibi;

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!

Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.

Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:

Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;

Hakkıdır, hakk`a tapan, milletimin istiklal!

Mücahit AKDUMAN