Doç. Dr. Yasemin Kemal

1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası

Doç. Dr. Yasemin Kemal

 Her yıl dünyada 14 milyon kişi kansere yakalanmakta ve 8 milyon kişi de kanser nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde son verilere göre her yıl yaklaşık 160 bin kişye kanser tanısı konulmaktadır. Bu hızla artmaya devam ederse Dünya Sağlık Örgütünün de belirttiği gibi 2030 yılında kanser en önde gelen ölüm nedeni olacaktır.

                Aslında kanser büyük oranda önlenebilir bir hastalıktır. Basit yaşam tarzı değişiklikleri ile her 10 kanser vakasının 4'ü önlenebilir. Eğer yaşam tarzımızı değiştirmezsek Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine göre 2030 yılında tüm dünyada ölüm nedenlerinin başında kanser yer alacak.

                Yaşam tarzımızda neleri yanlış yapıyoruz neleri değiştirmeliyiz?

                Öncelikle sigara içmemeliyiz, sigaraya başlamamalıyız. Başta akciğer kanseri, gırtlak kanseri, ağız kanseri, yemek borusu, mesane ve böbrek kanseri olmak üzere hemen hemen tüm kanserlerin sıklığını artırdığı kesin gösterilmiştir.

                Kilo almamalı ve obez olmamalıyız, obezite de kolon, rahim, meme kanseri başta olmak üzere 13 kansere yatkınlığı artırmaktadır. İdeal kilomuza inmeli ve onu korumalıyız. Kilo almak dışında sağlıklı beslenmek de çok önemlidir. Örneğin işlenmiş kırmızı et (salam, sosis, sucuk vb.), tuzlanmış salamura gıdalar ile tütsülenmiş besinler kansere neden olabiliriken taze  meyve sebzeden zengin beslenmek, akdeniz diyetine uygun beslenmek, lif alımını artırmak kansere karşı korur.

                Fiziksel olarak aktif olmak yine kansere karşı koruyucudur. Sadece kanser değil kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon gibi hastalıklardan da korur.

                Alkol alımını sınırlandırmalıyız. Genel populasyona bakıldığında alkol alanlarda almayanlara göre daha fazla kanser görüldüğü bulunmuştur. Alkolün neden olduğu kanserler arasında karaciğer kanseri, kolon kanseri, meme kanseri, yenmek borusu gırtlak ve ağız kanserleri il sırada gelmektedir.

                Güneşin zararlı ışınları UVA ve UVB de kanserojen, ayrıca solaryumda kullanılan ışınlar da yine kanserojen olduğu Dünya Sağlık Örgütü tarafından duyuruldu ve bazı ülkelerde yasaklandı. UVA ve UVB tehlikeli cilt kanserlerine neden olmakta; yaz mevsiminde güneşlendiğimiz saatlere çok özen göstermeli özellikle saat 11-15 arasında güneşte kalmamalıyız. Güneş koruyucuları yaz ve kış düzenli kullanmalıyız. Çocuklara güneş koruyucu kıyafetler tercih etmeliyiz.

                Bazı viral enfeksiyonlar da kansere sebep olabilmektedir. Bunların başında rahim ağzı kanseri ve bazı baş boyun kanselerine neden olan HPV enfeksiyonu ve karaciğer kanserine neden olan hepatit B ve C virüs enfeksiyonları gelmektedir. Bu enfeksiyonlara karşı koruyucu önlemler almak, HPV ve Hepatit B aşıları ile  hem hastalıktan hem de kanserden korunmak mümkündür.

                Kanserden korunmak için ve yanlış alışkanlıklar edinmemek için bilgilendirme ve farkındalık erken yaşta başlamalı diye düşünüyorum. İlkokul ve orataokuldan itibaren gerek beslenme gerekse sigara ve alkole karşı bilgilendirilmeli, güneşten nasıl korunmalı öğretilmelidir. Yine cinsel yolla bulaşan bazı enfeksiyonların kansere neden olabileceği, korunmak için nasıl önlemler alınacağı noktasında gençlerimiz eğitilmelidir.

                Yanlış alışkanlıkların hayatımıza mal olacak sonuçları olabileceğini   bilmek genç nesilin en doğal hakkıdır. 40 yaşında yaşam tarzını değiştimek çok zordur ama 'ağaç yaşken eğilir' den yola çıkılmalıdır...

                Bilmek en büyük özgürlüktür, bilimin ışında sağlıkla kalın...