Haber Yorum / Büyük Rezaletin Yıldönümü

Haber Yorum / Büyük Rezaletin Yıldönümü

Bundan 6 yıl önce Samsunspor, Mersin İdmanyurdu finalinde dünya futbol tarihinin en rezil kararına maruz bırakılmıştı.

2013-14 futbol sezonu 1. Lig'de çok çekişmeli bir yarışa sahne olmuştu. Balıkesir ve İstanbul Bş. Bld. direkt çıkarken Play-off maçlarındaSamsunspor, Ankaraspor ile Mersin İdman Yurdu ise Orduspor ile eşleşmişti.

Samsun'da oynanan maçta Ankarasporlu futbolculardan, baştaAbdullah Karmil olmak üzere bazı oyuncuların provakatörce davranışları sonucunda sahaya yabancı maddeler atılmış, Samsunspor'un 1-0 kazandığı müsabaka sonunda Türkiye Futbol Federasyonu temsilcimize 1 maç seyircisiz oynama cezası vermişti. Rövanş maçında Ankara'da, Gökçek'lerin Samsunspor taraftarına bileti 400 lira yaptığı maçta 1-1'lik skor elde eden temsilcimiz finale çıkmaya hak kazanmıştı. Samsunspor'un finaldeki rakibi Mersin İdman Yurdu idi. Ancak ne olduysa bundan sonra oldu.

Samsunspor'a verilen 1 maç seyircisiz oynama cezası normalde iç sahada çekilmeli idi. Ama Türkiye Futbol Federasyonu bu cezanın tarafsız bir sahada ve tek maç üzerinden oynanması gereken final maçında çekilmesine karar verdi. Böylece 18 Mayıs 2014 günü Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda oynanacak olan maçta, stadın yarıya yakın kısmı Mersinli taraftarlarca doldurukabilecekken, Samsunspor'a ayrılan bölüme taraflar alınmaması kararı verildi. Hâlbuki bu hem hukuki bir rezaletti hem de dünya futbol tarihinde eşi olmayan bir uygulamaydı. Samsunspor yönetimi derhal itiraz etti ancak Tahkim Kurulu bu itirazı reddetti. Buna göre Samsunsporlu taraftarlar kesinlikle bu maça alınmayacaktı.

Oysaki normal uygulamada bu maçta bu cezanın çekilmemesi, bir sonraki iç saha maçında ise Samsunspor'un seyircisiz oynaması gerekiyordu. Bu adaletsiz uygulama hemen herkes tarafından doğru bulunmamakla birlikte yine de Samsunspor'un başına patladı. Hatta dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, ne hikmetse, "ben de doğru bulmuyorum ama" demiş yine de kararın düzeltilmesi konusunda hiçbir adım atmamıştı. Demirören'in eski bir Samsunspor karın ağrısı olabilirdi pekala!

Üstelik dönemin Spor Bakanı Samsunlu bir siyasetçi olan Akif Çağatay Kılıç'tı. Samsunspor taraftarının torpil ya da haksızlık talebi değil mağduriyetin giderilmesi ve hakkın uygulanması talebini bile görmezden gelmişler ve herhangi bir adım atmamıştı.

Kara haber tez duyuldu. Buna rağmen Samsunsporlu taraftarlar belki de giremeyeceklerini bile bile bu maç için bir şekilde Mersin tarafından bilet temin etmeye başladı. Samsun'dan binlerce taraftar, İstanbul ve çevre illerden gelenlerle birlikte üzerlerinde herhangi bir takım unsuru olmaksızın biletler ile birlikte içeri girdiler. Bu arada Samsunsporlu kadın ve çocuk taraftarlara maç serbestti. Onlar içeri girdiler ve Samsunspor tribünlerdeki yerlerini almaya başladılar. Samsunsporlu taraftarlar hiçbir şekilde tarafını belli etmeden maçı seyretme hakkını kullanmak adına içeriye girmeye başlamışlardı. Ancak Mersin İdmanyurdu seyircileri bunun üzerine Samsunsporlu olduklarını tahmin ettikleri kişilere saldırmaya, onları taciz etmeye ve "Samsun dışarı" sloganları atmaya başladılar. Böylece sadece maçı seyretmek isteyen Samsunsporlu taraftarlar, bir bakıma açığa çıkmış oldular. Emniyet kuvvetleri derhal bir şerit oluşturarak Samsunsporlu taraftarları kale arkasında boş bulunan tribüne aldılar. İşte o zaman taraftarlarımız ümitlendiler; demek ki maçı seyredebileceklerdi, bu zaten en doğal haklarıydı. Ancak buna rağmen Mersinlilerin tacizleri ve saldırıları bitmedi. Sahaya atlayanlar ve Samsunspor tribününe saldırmaya kalkanlar oldu. "Samsun dışarı" tezahüratları devam etti. Bizim taraftarlarımızsa hiçbir küfür ya da tahrik unsuru oluşturmayan, sadece Samsunspor'u destekleyen tezahüratlarıyla, "işte buradayız" mesajı veriyordu. Fakat maç ne olacaktı? Samsunsporlu taraftarların bir şekilde yönlendirildiği kale arkası tribüne gelen emniyet kuvvetleri, maçın hakeminin "eğer Samsunspor taraftarı dışarı çıkmazsa maçı iptal edeceğini ve Mersin İdmanyurdu lehine 3-0 tescil edileceğini" bildirdi.

Bunun üzerine Samsunsporlu taraftarlar çaresiz bir şekilde tribinden ayrılmaya karar verdiler ve tribünü terkettiler. Bizimkiler dışarı çıkarken, Mersin İdmanyurdu tribünleri hep birlikte "koyduk mu?" diye tezahürat yapıyordu. Erkekler dışarı çıkarıldı. Geride sadece kadın ve çocuk taraftarlarımız kalmıştı.

Samsunsporlu taraftarlar polis zoruyla dışarı çıkarıldıktan sonra müsabaka başladı ve karşılaşmayı Mersin İdmanyurdu 2-0 kazanarak Süper Lig'e yükselen takım oldu. Ancak burada skorun hiçbir önemi yoktu. Çünkü bırakın Türkiye'yi, dünya futbol tarihinde eşi ve emsali olmayan büyük bir haksızlık vardı. Verilen bu karar ve gerçekleştirilen uygulama dünyada emsalsizdi. Zaten bu kararın ardından birkaç gün sonra Futbol Federasyonu bir açıklama yaparak "Samsunspor için haksız bir karar verdik, bundan sonra böyle bir şeye mahal vermeyeceğiz." dedi. Yani iş işten çoktan geçmişti, Samsunspor'un canı yanmıştı ve taraftarımız çok ciddi bir mağduriyete uğramıştı. Ama buna rağmen Samsunspor'un hakkını vermek yerine bundan sonra başkalarına bu haksızlığı yapmayacağız demişlerdi.

Nitekim birkaç ay sonra Süper Kupa finalinde Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Aynı durum vardı, Galatasaray'ın seyircisiz oynama cezası görünüyordu. Fakat tek maç ve tarafsız sahada olan bu maçta bu karar elbette ki uygulanmadı. Galatasaraylı taraftarlar tribünlerdeki yerini aldılar. Cezasını ise iç sahadaki ilk maçında çekti.

Samsunspor taraftarları o günü asla unutmadı. Bugün o maçının görüntülerini, daha doğrusu maç öncesinin görüntülerini gördükleri anda bile gerçekten bir öfkeye kapılıyorlar ve haklılar. Çünkü ortada çok ciddi bir hukuksuzluk, haksızlık vardı.

Maalesef Samsunspor o gün sahipsizliğinin ve siyasetçilerinin yetersizliğinin bedelini ödemişti. Ama inanıyoruz ki o günler geride kaldı.

Peki ya, Mersin idman Yurdu ne oldu? O haksızlığa alkış tutup, hatta ve hatta dışarı çıkan taraftarlar için "koyduk mu?" diye tezahürat yapan o güruh, şu anda Bölgesel Amatör Lig'de, hak ettiği yerin bir üstünü bulmuş durumda!

Samsunspor'umuz ise onca acıya, onca haksızlığa, onca mağduriyete rağmen küllerinden doğuyor ve rakiplerini devire devire emin adımlarla Süper Lig'e doğru ilerliyor. Çok kısa bir süre içerisinde Samsunspor'un destanlar yazacağına inanıyoruz.