Onun için son büyük kaptan da denilebilir. Samsunspor altyapısından yetişen ve uzun yıllar takım kaptanlığı da yapan Ercan Kol'u bir kez hatırlayalım istedik.
1968 yılında dünyaya gelenErcan Kol’un ağabeyi Hayri Kol,Samsunspor ve Beşiktaş’ta oynamış bir futbolcuydu. Ercan da futbola yetenekli bir çocuk olarak Samsunspor altyapısında forma giymeye başladı.
Hiç kuşkusuz çok farklı bir kişilikti. Yıllarca beraber futbol oynadığı Cenk İşler'e göre “futbol hayatında gördüğü en tembel, antrenmandan en çok kaçan futbolcu Ercan abisiydi” mesela ve yine aynı Cenk'e göre de, “en bonkör, cömert insan!”
Genç Ercan 18 yaşına geldiğinde kendini A takımda buluyor. 1987 yılında ilk maçına çıkıyor ve Sakaryaspor’a karşı ilk 11’de oynuyor.
Doğal bir yeteneği vardır Ercan'ın. Sert, sağlam, yürekli bir stoper karakteri. Zaten öyle "üzerine ekleyeyim, biraz daha çalışayım" gibi derdi olmamıştır hiçbir zaman. 1987'de Samsunspor forması giymeye başlar ve Türkiye Kupası ile Başbakanlık Kupasını finalde kaybeden takımda yer alır. Ertesi sezon ise 20 Ocak 1989'daki o feci trafik kazasında hayatta kalmayı ve futbola devam etmeyi başaran nadir isimlerden birisi olur. Kaza olduğunda ve ağabeylerini toprağa verdiğinde henüz 20 yaşındadır.
Fener'in Liberosu Aydınspor Otobüsünde
Henüz 21 yaşında iken Fenerbahçe tarafından transfer edilir. Ancak İstanbul yılları onun için çok da verimli geçmeyecek, nitekim o da ait olduğu yere, Samsunspor'a geri dönecektir. Bu arada onun ilginç kişiliğini yansıtan bir hadiseyi de anlatmak lazım. Meşhur 6-1’lik Aydınspor faciası yaşanmıştır ve Fenerbahçeli oyuncular stattan çıkmaya çekiniriler. Ancak Ercan yeni transfer olmanın ve az tanınmanın da verdiği rahatlıkla stadı terk eder; üstelik Aydınspor otobüsüne binerek...
1992-93 yılında bir daha hiç ayrılmayacağı Samsunspor'a döndüğünde takım, genç başkan İsmail Uyanık'ın kurduğu Ertuğrul'lu, Osman'lı, Kasım'lı, Bünyamin'li, Müjdat’lı kadrodur ve pek de zorlanmadan yeniden Süper Lig'e dönerler. Sonrasında ise uzun yıllar Süper Ligin kalburüstü takımlarından birisi olup, Türk futboluna önemli isimleri kazandırmaya devam eder kırmızı-beyazlılar. 1994'te ülkemize bir de Balkan Kupası getirirler.
Ercan Kol, takımın hem doğal hem de resmi olarak kaptanıdır. O süreçte Celil, Serkan, Tümer, İlhan, Ali Akdeniz, Timofte, Oruma, Vural, Allum Buker, Cenk gibi isimlerin önünde kaptan olarak sahaya çıkar. Oyun tarzı bellidir; tekmeye kafa sokar, kavga çıkarsa ayırır, çıkmazsa kendi çıkarır! Bu yüzden Samsunsporlular için "büyük kaptan" iken rakip taraftarların en nefret ettiği isimlerden birisi olmuştur hep.
Ercan Kol, özgün bir insandır zira pek profesyonel futbolcuya uygun bir yaşamayı sevmez. Bu durum herkes tarafından kanıksanmıştır zira sahaya çıktığı zaman kimse onun eksik ya da yetersiz oynadığını iddia edemez. Sonuna kadar savaşır. Takımın abisi olduğu için de ağabeyliğinin gereklerini her daim yerine getirir; yanlış yapılacaksa kendisi yapar ama gençlerin hatalarına müdahale ederdi.
Yazıklar Olsun; Bir De İngiliz Takımısınız!
Ercan Kol için Samsunspor -Trabzonspor maçlarının her zaman ayrı bir önemi vardır. Mesela onlardan birinde 1994'ün şubat ayında iki takım Samsun'da karşılaşırlar ve iki takım da şampiyonluk potasındadır. Maç boyunca hakem Ergül Yücedağ'ın yanlış kararlar verdiğine inanan Samsunspor taraftarı son dakikalarda aleyhlerine çalınan penaltı düdüğüyle çılgına döner. Sahaya atlayan birkaç taraftar Ergül Yücedağ'ı darp edecekken araya Ercan girer ve hakemi koruması altına aldığı gibi soyunma odasına kaçırır. İlginçtir, normalde pek centilmen bir oyun tarzı olmayan kaptan, bu davranışından ötürü Fair-Play Ödülü alır! Bir diğer maçta ise Samsunspor 2-1 önde iken son dakikalarda Trabzonspor yine bir penaltı kazanır; kaptan da kırmızıyı görmüştür. Ogün'ün vuruşu gol olur ama atış tekrarlanır çünkü kaptan Ercan henüz sahayı terk etmemiştir! Tekrar penaltı ise kaçar ve kazanan Samsunspor'dur.
Nettir. İstanbul’da oynanan ve 0-0 biten bir Beşiktaş maçının sonunda muhabirin sorularına verdiği cevaplar, alışık olunan tarzda değildir. “Bizim de puana ihtiyacımız var, satılmış Samsun diye bağıran taraftarlarına söylüyorum. Onlar maç satmayı iyi biliyorlar herhalde ki, öyle bağırıyorlar. Ne yapalım, oynamayalım da yenilelim mi?” Ayrıca muhabirin, bir penaltı pozisyonu vardı, hakem vermedi. Elinle mi çıkardın?” sorusuna ise, hiç lafı dolandırmadan, “Evet, elimle çıkardım.” diyordu.
Kaptan Ercan'ın bir diğer özelliği ise kimseye formasını vermemesidir. 1998'de İnter Toto Kupası’nda Samsunspor İngiliz takımı C. Palace'ı iki maçta da yenerek elemiştir. Rövanşın bitiminde kendisinden forma isteyen İngiliz futbolcuya, kaptan tarihi bir cevap vermiştir; “yürü git lan işine, koskoca İngiliz takımısınız, bir bizi eleyemediniz. Yok sana forma!"
Ercan Kol, 2003'te gönülsüz de olsa futbolu bırakmıştır. Ligdeki son golü ise unutulmazlar arasındadır çünkü Samsunspor'un adeta ligde kalma maçında Malatyaspor'a sol ayağıyla bir vole golü atmıştır. İki defa A Milli formayı giyen kaptan, Samsunspor'un ve Anadolu takımlarının son büyük kaptan kuşağının bir temsilcisidir ve bir yazıya sığmayacak kadar renkli bir adamdır.
Futbol Extra / Mehmet YILMAZ