Şaman Selenge'den Suriye Kehanetleri

Şaman Selenge'den Suriye Kehanetleri

Akın Üner'in kaleminden...

Samsun Haber: Geçen akşam çoluk çocuk yattıktan sonra geçtim televizyonun başına. Bir kanalda Hande Fırat, öbüründe Ahmet Hakan, bir diğerinde Didem Arslan Yılmaz; tartışma programlarını zaplamaya koyuldum.

Varsa yoksa Suriye... Kovboy Trump tweetlemiş, Çar Putin tıkırdamış. Avrupa Birliği kınamış, Arap Birliği kınalamış. Esat aşağı, fesat yukarı...

Üç yandaş bir istemezin gırtlağına çökmüş. Konuşmacılar, mahalle karısından farksız!

Söylemesi ayıp, televizyon karşısında uyku çöker bana. O akşam da televizyondakiler 'Suriye, Suriye' dedikçe dalıp gitmişim.

***

Ne kadar uyudum bilmem, karıncalı bir kadın sesi işittim. 'Kâtip, kâtip... Uyan hadi!' diyordu. Gözlerimi aralayınca bir de ne göreyim? Büyükçe bir kıl çadırdayım. Başucumda eski dostum Şaman Selenge, serpuşunda dokuz çatallı tuğ, bana sesleniyor.

***

'Selenge kim?' diye soranlara cevabımdır:

Müneccimlik mesleğin erbapları sayanlar en başa Nostradamus kâfirini koyarlar. Adamcağızın vefatının üstünden neredeyse beş asır geçmiş, hala yazdığı şiirlere bakılıp 'bu sene şunlar olacak, bunlar olacak' diye mana bulmaya çalışanlar var.