Liv Hospital Samsun'dan aile hekimlerine eğitim

Liv Hospital Samsun'dan aile hekimlerine eğitim

Liv Hospital Samsun hekimleri, Sinop'ta aile hekimlerine yönelik toplantıda antibiyotik kullanımı ve astım konularında bilgilendirmelerde bulundu.

Sinop’taki Beyaz Ev'de aile hekimlerine yönelik bir eğitim programı gerçekleştirildi. EğitimdeLiv Hospital Samsun Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği'nden Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu ve Göğüs Hastalıkları Kliniği'nden Uzm. Dr. Aziz Uluışık, aile hekimlerine ‘antibiyotik kullanımı’ ve ‘astım’ konularında sunumlar yaptı.

 ASTIM YILLARCA BELİRTİ VERMEYEBİLİR

Toplantıda ‘astım’ konusunda bilgiler veren Uzm. Dr. Aziz Uluışık, “Astım, hava yollarının ataklar halinde seyreden tıkanmaları ile kendini gösteren bir hastalıktır. Yakınmaların şiddeti ve süresi hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Bazı hastalar aylarca bazen yıllarca belirti göstermeyebilir. Astımı tetikleyen faktörler ile karşılaşınca genelde hastalık belirtileri ortaya çıkar. Öksürük, nefes darlığı, hışıltılı solunum ve göğüste sıkışma hissi astım belirtileridir. Ancak kısa süreli ve tekrarlamayan bu belirtiler izlendiğinde astım tanısı koymak doğru değildir. Bu belirtilerin kronik olarak gözlenmesi ve uzun süreler hastalık belirtisi olmadan normal sağlıklı günlerin de olması genellikle astım hastalığı için tanı koydurucudur” şeklinde konuştu.

 ANTİBİYOTİĞİ İYİLEŞTİM DİYE ERKEN KESMEYİN

Konuşmasında mevcut antibiyotikleri akıllıca kullanmanın hem hayat kurtarıcı hem de toplum sağlığı açısından önemli olduğunu işaret eden Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu ise antibiyotiklerin mutlaka reçete ile alınması, asla saklanmaması ve başkalarıyla paylaşılmaması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Antibiyotiklerin önerilen ve doğru dozda kullanılması, önerilen doz sıklığına uyulması, antibiyotiklerin vücutta etkin düzeylerini koruması için önemlidir. Doz unutulursa akla geldiğinde hemen alınabilir ama diğer doz vakti geldiyse unutulan doz ile birlikte çift doz alınması önerilmez. Kimi zaman şikayetleri azalan veya kaybolan hastalar ‘iyi oldum’ düşüncesi ile antibiyotik tedavisini sonlandırabiliyor ve dozu azaltabiliyor. Bu durumda tekrarlayan enfeksiyonlar görülebilir. Bu enfeksiyonlara ise daha dirençli bakteriler neden olabilmektedir. Antibiyotiklerin etkin düzeye ulaşabilmeleri için her antibiyotik ve tedavi edilen enfeksiyon tipine göre süreler farklılık gösterir. Bu nedenle antibiyotiklerin etkili olup olmadığı kararı mutlaka hekim tarafından verilmeli, şikayetleri geçen hastalar iyi oldum düşüncesi ile tedaviyi yarım bırakmamalı veya antibiyotik dozunu azaltmamalıdır” açıklamasında bulundu.

Tek doz antibiyotik alınınca ateşin düşeceği ve hastalığın iyileşeceği yönünde yaygın bir yanlış kanaat olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Özellikle kış aylarında antibiyotikler ateş düşürücü, ağrı kesici, kırgınlık giderici niyetiyle kullanılmaktadır. Viralenfeksiyonlarda ikincil (süper) bakteri enfeksiyonlarını önlemek için de antibiyotik kullanılması doğru değildir. Bu şekilde antibiyotik kullanımları vücudun diğer bakterilere karşı savaşan doğal koruyucu mikroorganizmaların ölmesine neden olarak daha dirençli bakterilerin vücut florasına yerleşmesine neden olmaktadır. ‘Bir antibiyotik alalım, şikayetler geçmezse doktora muayene oluruz’ düşüncesi de gereksiz ilaç kullanımı, olası yan etkileri ve hastalığın ilerlemesi gibi istenmeyen durumlara yol açabilir. Antibiyotikler hekim önerisi olmadan kesinlikle kullanılmamalıdır” dedi.