İYİ Parti arasında yapılan ittifak neticesinde CHP Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday çıkartmayacak. Bu durum partililerde şok etkisi yaratarak tepkileri de beraberinde getirdi.
CHP İl eski Başkanı VeSamsun Büyükşehir Belediye Başkan AdayıMehmet Atalay iyi parti ile yapılan ittifak sonucu samsunda CHP nin aday çıkartmamasına isyan etti.
Atalay sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı
Bu paylaşımı son günlerde yazılı ve medyaya yansıyan ve CHP' nin yerel seçimlerde İyi Parti ile yapılan ittifak anlaşması doğrultusunda Trabzon, Denizli, Balıkesir gibi bazı illerle birlikte Samsun Büyükşehir'de de aday göstermeyeceği ve bu partinin adayını destekleyeceği şeklindeki haberler üzerine yapma gereksinimi duydum. Öncelikle bu bilginin doğruluğundan emin olmadığımı, dahası doğru olduğuna inanmak istemediğimi açıkça söyleyerek başlamalıyım.
Ama daha önce bu paylaşımın yapılma nedeninin ve benim muradımın net olarak anlaşılabilmesi amacıyla ve Samsun siyasetini yakından izleyen herkesin bildiği üzere hiç bir göreve talip olmadığımı baştan belirtmeliyim.
Zaten, gerek kısa bir süre önce Giresun'da on kadar ilin katılımıyla gerçekleştirilen Bölge Toplantısında yaptığım konuşmada, gerekse partililerimizden ve parti çevrelerinden gelen taleplere verdiğim yanıtlarda da ifade ettiğim üzere insanların bir göreve talip olurken iyice düşünmeleri ve bu görevin yapılarına uygun olup olmadığını iyice tartmaları gerektiğinin, bu bağlamda yerel yöneticiliğin yani Belediye Başkanlığı görevinin kişisel yapıma uygun olmadığını düşündüğümün altını çizmeliyim. Yani bu yazıyı yalnızca bir partili olarak yazıyorum.
Her şeyden önce ben bir parti üyesiyim ve sonuçta partinin alacağı kararlara sonuna dek uymayı üye olmanın bir gereği ve sorumluluğu olarak görürüm. Ama bu sorumluluk benim bazı parti politikaları hakkında düşüncelerimi açıklamama ve bu politikaları eleştirmeme asla engel olamaz. Aksine parti üyeliğim bana düşüncelerimi açıkça ifade etme yükümlülüğünü yükler.
Ben bir siyasi partinin kendi ideolojisi, kendi dünya görüşü, kendi ilke ve doğrularıyla siyaset yapması gerektiğine inanırım. Bir siyasi partinin görevi halka ve seçmene kendi doğrularını anlatmak ve onları ikna etmektir. Siyaset yıllardır bir takım çevrelerin dayattığı ve Türkiye'de Sol'un oyunu %30'la sınırlayan sosyolojik çarpıtmalar doğrultusunda ve "aman karşı tarafa hoş görünelim" kaygılarıyla yapılabilecek bir iş değildir. Aslı dururken kimsenin kopyasına yönelmeyeceği gerçeğini anlamadan siyaset yapılamaz.
Ve siyaset o partinin öz evlatlarıyla yapılır. Savaşacaksanız eğer savaşçılarınızın davaya yürekten inanmış, o dünya görüşünü benimsemiş insanlardan seçilmesi gerekir. CHP dünya görüşünü savunmayan bir aday CHP'den aday gösterilerek seçimi kazansa bile bu durum o seçimi CHP düşünce ve ideolojisinin kazandığı anlamına gelmez.
Bugünün konjonktürüne gelirsek eğer, bazı yerlerde yapılacak taktik ittifakları makul bulabilirim. Örneğin stratejik ve simgesel önemi göz önüne alındığında İstanbul'da, ya da kaybedilme riski olan bazı illerde yapılacak ittifakların, daha doğrusu başka partilerden destek almanın yararlı ve gerekli olabileceğini anlarım.
Samsun, Trabzon, Denizli gibi illerin hangi kriterlere göre seçildiğini bilmiyorum. Ama kimin kimi destekleyeceği ve adayın kim olacağı kararının yanıtının belirli ilkelere göre verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Eğer ortak bir hedef ve ideal doğrultusunda yola çıkıyorsanız makul olan çözüm ittifakın bir il ya da ilçede hangi parti deneyim, örgüt ve oy oranı gibi kriterler bakımından daha güçlü ise o partinin etrafında ve diğer partinin adayın ismi konusundaki görüşleri de dikkate alınarak gerçekleştirilmesidir. Aksi halde o ittifak sağlıklı olamaz. Ülkenin başka şehirlerini kazanabilme ihtimali üzerine hiç bir ilde ilkesiz ittifaklar yapılamaz ve yapılmamalıdır. Bunu yapmak o ilde CHP siyasetini gelecekte yok olmaya terk etmek demektir.
Ben yalnızca kişisel görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim, ama tüm görüş ve düşünceleri dinlemeye açık ve saygılıyım. Yüz çiçek açsın, bin fikir yarışsın.