KAPAT

KESK, BEDAVA DÜĞÜN SALONU İÇİN 'GAZETECİ' ZERRİN'E PLAKET VERMEDİ

Samsunsonhaber Köşe Yazarı R Miraç Öztürk'ün kaleminden: KESK, BEDAVA DÜĞÜN SALONU ALMAK İÇİN 'GAZETECİ' ZERRİN'E PLAKET VERMEDİ

 

"Körler sağırlar birbirini ağırlar" çok severim bu atasözünü. Önceki gün bir etkinlik vardı, şöyle bir göz gezdirdim, gerçekten de birbirlerini ağırlamışlar. Daha önceki bir kaç yazımda belirtmiştim, sendikaların, derneklerin"klik" yapıları vardır diye ve bu kliklerden ne kadar uzaksanız o kadar iyidir ama bir bakımdan da o kliklerden uzak kalmak o mevzileri bugerici, kariyerist, konformist tiplere teslim etmektir biraz da. Neyse, bu ayrı bir yazı konusu ve bu durum bırakın da bizlerin günahı olsun.

Önceki akşamKamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK) 30. yılını kutladı. KESK Türkiye demokrasi tarihininamiral gemisi. Verdiği mücadele ile sendikacılık tarihinde bir sürübedel ödemiş, hala ödeyen, mücadelesi ile örnek olan bir sendika. Ancak bu sendikanın yerel ayakları maalesef bu onurlu mücadeleyikliklere kurban etmiş vaziyette. Bununla ilgili eleştirilerimizi her alanda, yazılı ve sözlü olarak her daim yapıyoruz ama bugünkü konu farklı. KESK düzenlenen etkinlik sonrasında gazeteci dostlara birer plaket vermiş. Çok da iyi yapmış. Tebrik ederim. Ama bir eksik var burada, hatta bir değil bir çok eksik var. Ödül verdikleri, kendilerine daha yakın olan, insani ilişkilerinin iyi olduğu gazeteci arkadaşlar, yani bir nevi"Körler sağırlar birbirini ağırlar" modu. Zaten geçen sene de aynı kişilere vermişlerdi plaketleri. Açıkçası beni davet etseler,ben o plaketi almazdım. Çünkü bir farkı kalmıyor ki onu almanın ve almamamın başka nedenleri de olurdu, şimdi açıklayacağım şekliyle daha iyi anlayacaksınız. Alan arkadaşlar dediğimi yanlış anlamasınlar, demeye çalıştığım şu,bu plaket ne için verildi mesela? Mesela ne yaptı bu arkadaşlar?Emek eksenli yazılar mı yazdılar? Sınıf eksenli haberler mi yaptılar? Mesela bir araştırma, yazı dizisi yaptılar da ben mi kaçırdım?Samsun'daki çocuk işçiliği, mülteci sorunu, kadın şiddeti, iş cinayetleri, mobbing ile ilgili yazılar yazıldı da biz mi bilemedik? Bunların haricinde, bu arkadaşlarımız haricinde bu kentte başka gazeteci yok muydu? Diğerlerini onlardan ayıran neydi mesela?

Şimdi KESK yöneticilerine soruyorum, madem gazetecilere plaket verecektiniz, madem gazetecileri destekleyip, yüreklendirecektiniz, pekiSamsunlu kadın gazeteci Zerrin Somuncu'yu törene neden davet etmediniz? CHP'li Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel tarafındangazeteci kimliğine, kadın kimliğine rağmen basın danışmanlığı görevinden alınaraktemizlik işlerine sürülen, burada dasürekli mobbinge maruz kalan ve sonunda işten çıkarılanZerrin gazeteci değil mi? Kadın başına verdiği mücadele ile ilgili bu zamana kadar ne yaptınız?KESK olarak destek ziyaretinde bulundunuz mu mesela? Arayıp hal hatır sordunuz mu? Bunu yapmadınız,yapamadınız, çünkü o belediyeCHP'li bir belediyeydi, çünkü yarın öbür gündayanışma geceleriniz için salon lazım olduğunda bedavaya salon tutamazdınız eğer Zerrin'e destek verseydiniz, öyle değil mi?

Sadece bu değil,Tüm Bel-Sen Başkanı Suat Yıldız, o belediyenin başkan yardımcısı oldu ve Zerrin arkadaşın yaşadığı sürece,mobbinge o da şahit olanlar hatta kararda etkisi olanlar arasındaydı, Suat dostunuzu üzmemek adına da Zerrin'e sahip çıkmadınız. Ama sorulsa,en büyük mücadeleyi sizler veriyorsunuz,en büyük kadın dayanışmasını siz yapıyorsunuz, gazetecilerin mücadelesine en büyük destekçi sizlersiniz. Siz daha haksızlık karşısında siyasi tercih yapıyorsunuz, ucu sizin kliklerinize dokunacağı içindevekuşu gibi başınızı kuma gömüyorsunuz ama kıçınız dışarıda kalıyor ve kendinize güldürüyorsunuz, ilginize, bilginize...

KESK'in gecesinde plaket verdiği bir isme bakıyorum mesela-ki kendisini neredeyse 20 yıldır tanırım-  ANKA Haber Ajansı muhabiri ve aynı zamandaÇagdaş Gazeteciler Derneği Samsun Şube İl Temsilcisi Mehmet Rebii Özdemir. Mehmet Rebii Özdemir ileabi kardeş ilişkimiz vardı, ta ki Zerrin'in Atakum Belediyesi'nden atılmasına kadar. Bilirsiniz,Çağdaş Gazeteciler Derneğinin ilk temsilcisi bendim, devlet memuru olunca temsilcilik görevini Mehmet Rebii Özdemir'e devrettim.ÇGD'nin karakteri, gazetecilerin uğradığı baskı, zulüm, mobbing, haksızlık karşısında kim olursa olsun durmaktır. Ancak bu karakter Atakum Belediyesi'ndeki skandal ile bozuldu, akamete uğradı. İl Temsilcisi Mehmet Rebi Özdemir, Zerrin Somuncu'nun yaşadığı mobbingle ilgili ne bir açıklama yaptı, ne bir destek ziyaretinde bulundu. Zerrin'e özellikle sordum, "bu süreçte ÇGD yanında oldu mu" diye, olmadığını söyledi. Peki neden olmadı?Çünkü belediyeden akacak olan musluk kesilecekti. İşte böyle de karakterli gazeteciler bunlar. Yazın bir kenarda dursun. KESK ne yaptı,"sen, ben, bizim oğlan" mantığı ile Zerrin'in mobbingine ses çıkarmayan ÇGD Temsilcisini sesini çıkarmadığı için plaket ile ödüllendirdi,bir nevi sus payını verdi.

Sadece Zerrin mi çağırılmayan?Madem mesele gazetecileri yüreklendirmek, onurlandırmak, o zaman geçen senenin en büyük haberine imza atan, yazdığı yazı ile Türkiye gündemini sarsan,yazısı TBMM'de gündem olan Mehmet Yazıcı'yı neden çağırmadınız törene? Psikolojik Danışmanlık mezunu olan ve mülakatta elendiği için girdiği bunalım sonucu yurt binasından kendini atarak intihar edenDoğuş Can Kavaklı'nın haberini yapan Mehmet Yazıcı bence bir plaketi hak ediyordu.

Ya da madem mesele gazetecilik,madem mesele meslekteki arkadaşları onurlandırmak -seversiniz ya da sevmezsiniz orasını bilemem- ama Samsun'da Adalet Komisyonu Başkanını koltuğundan eden,Türkiye'yi sarsan fotoğrafı sitelerinde yayınlayarak büyük riskler alan gazeteciler Sezer Sezer ve Berat Gonca neden yoktu o törende? Bence onlar da birer plaketi hak ediyorlardı.

Madem mesele gazetecilik, madem mesele mesleği teşvik etmek, emekçileri onurlandırmak, piyasada bu işe emek verenbir sürü genç arkadaşımız var, yaşları 18-20, hevesli, dirayetli, mücadeleci, neden onlara birer plaket vermediniz denerede dinazor var ise, nerede sizinle ters düşmeyecek kişi var ise onlara verdiniz bu plaketleri?

Ve sayabileceğim daha bir sürü emekçi dost var bu manada plaketi hak eden. Yazsam sayfa yetmez ama şuraya kadar saydıklarımı ele almamak,hele ki Zerrin gibi hem gazetecilik hem kadın mücadelesi hem de emek mücadelesi veren bir arkadaşımızı onurlandırmamak ve bunu sırf belediyedeniki tane salonu parasız almak için yapmak Samsun demokrasi tarihinekara bir gece olarak geçmiştir bile. Emeği geçenlere teşekkürler.

Son söz olarak,koskoca sendika üç beş kliğin elinde oyuncağa dönmüş vaziyette, utanılacak işlere imza atıyorlar,körler sağırlar birbirini ağırlıyor, kendi içlerinde birbirlerini gazlıyorlar. Gerçekten üzücü bir durum. KESK'in mücadele tarihine, KESK'in karakterine hiç de uymayan tiplerden,mücadele geçmişi dahi olmayan insanlardan, sadece konfor alanlarında, mücadele ettiklerini sananlardan başka ne beklenebilir ki zaten?

 

 

 

 

 

 

Samsunlu şehit polis, dualarla uğurlandı
Pakistan papağanları adliye bahçesini mesken tuttu
Samsun'da tır şoförüne sopayla saldırdılar