Yücel Alkan

İsmail Uyanık Giderken

Yücel Alkan

Neresinden başlayacağımı bilemiyorum. Son 24 saat içinde o kadar farklı duygular yaşadık ki. İnsan elindekinin değerini kaybedince anlarmış ya, biz de İsmail Uyanık’ın değerini 2005 yılından sonra anlamaya başlamıştık.

Dile kolay tam 13 sene beklemiştik. Camia içinde yaşanan her krizde, kasaba takımlarına karşı aldığımız her mağlubiyette, vasıfsız ve Samsunsporluluk ruhundan yoksun başkan ve yöneticilerin aldığı her skandal kararda dualarımızda İsmail Uyanık ismi geçiyordu. Gözyaşları içinde dua ederken “Allah’ım ne olur Büyük Başkan’ın geri döndüğü zamanı görelim, bunların hesabını birlikte soralım” diyorduk. Allah dualarımızı kabul etmişti. Ancak sonunun böyle olacağını bilmiyorduk.

Hayatım boyunca balık hafızalı insanlardan, geçmişi unutanlardan ve gelecek kaygısı duymayanlardan uzak durmaya çalıştım. Biz İsmail Uyanık gittiği için yas tutarken birilerinin karşımıza geçip “Olan oldu önümüze bakalım” demesi, sinirimizi bir kat daha arttırıyor. Önünüze değil de isterseniz geçmişinize bakın. İsmail Başkan’ın yokluğunda bu camia ne durumdaymış onu öğrenin önce. Uyanık’sız geçen 13 yıl boyunca bu camia nasıl sürünmüş, iyi tahlil edin. Sakın ha “Para yoktu ki” demeyin, sevmesek de Adnan Ölmez’in bu takıma akıttığı para ortada. Tarihin en iyi kadrolarından birine sahiptik belki ama küme düşmüştük. Serkan Aykut, Ali Akdeniz, Celil Sağır, Ceyhun Eriş, Kaies Ghodbahane, Musa Aydın, Tamer Tuna, Marquez ve diğerleri. Yıllar sonra Kazım Yılmaz da bu takım için çok para harcamıştı. Sonuç, yine küme düştük. Hatta Samsunspor formasıyla Süper Lig’de oynayan bazı vasıfsız topçular, bir sonraki sene 3. Lig’de forma giymeye başlamıştı. Yine karşı çıktığımız, eleştirdiğimiz ve samimi bulmadığımız birçok yönü olsa da siyasilerin bu takıma yaptıkları maddi yardımlar ortada. Sonuç mu, yine hüsran. Şunu anlayın artık, futbolda çok para başarıyı getirmiyor. Bunu ister Real Madrid’in başarısız olduğu zamanlara bakarak anlayın, isterseniz geçen seneki Samsunsporumuzun haline bakarak.Ama anlayın artık!Ayrıca Burak Güleç’in söylediği gibi “Sportif Başarı, Samsunsporlu olmamızın en son kriteridir”.Biz başarıdan önce onurlu bir duruş ve Samsunsporluluk bilincine sahip bir başkan istiyorduk…

Birileri zannediyor ki biz İsmail Uyanık’ın kaşına gözüne hayranız. Biz Uyanık’ın Samsunlu ve Samsunsporlu duruşunu sevdik. Bize nasıl Samsunsporlu olmamızı öğrettiği için kendisine dualarımızda yer verdik. Bu yüzdendir gittiği için tuttuğumuz yas. Yine seveceğiz, yine bekleyeceğiz.

Bu şehirde yaşayan çoğu insan zengin bir iş adamı olmasına rağmen Yüksel Yıldırım’ı tanımıyordu. Yüksel Yıldırım bugün şehir tarafından tanınıyorsa, Samsunsporlular tarafından seviliyorsa bu yola çıktığı İsmail Uyanık sayesindedir. Ancak Yüksel Yıldırım’ın İsmail Uyanık’a yaptıklarını, Twitter’dan eleştirmesini, hatta Uyanık’ı bırakmaya kadar götürecek ifadeler kullanmasını kabullenemiyorum. Üstelik İsmail Uyanık birçok sorunu camia dışına sızdırmamaya çalışırken bunların olması oldukça üzücü. Bir camia içinde elbette sorun olacak ama mahremiyet denen bir kavram vardır. Oturulur, konuşulur gerekirse kavga bile edilir ama olan biten orada kalır.

Evet, Uyanık gitti. Ne olacak peki şimdi? Geçen sene Uyanık’ın teklifini kabul etmeyen Ertuğrul Sağlam, Uyanık gidince geliyorsa neresinde samimiyet arayalım? Sahada kaptırdığı topa koşmayacak kadar ruhsuz olan futbolcular, O gittikten sonra birden dirilirse bunun neresini hayra yoralım?

Açık konuşayım, Sağlam’ın başarılı olacağına inanmıyorum. Devre arası Erkan Zengin’in geleceği konuşuluyor. Erkan Zengin normal şartlarda takımı uçurur ancak kibir ve egoları üçe bir kalınan pozisyonda birbirlerine pas atmayacak kadar ileri giden bazı futbolcularımızın tavırlarını merak ettiniz mi? Yedeğe çekilince bile trip atan, gol atınca tribünlere el kol hareketi yapanların, muhtemelen takımın gözbebeği olacak olan Erkan Zengin gelince neler yapabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? Ben edebiliyorum da yazmayacağım, yaşayalım görelim.

Peki bugüne kadar sırf camianın başında İsmail Uyanık var diye tepki gösterirken bile ölçüyü kaçırmamaya dikkat eden taraftarlarımızın bugünden sonra vereceği tepkiler ne olacak? Hani her şey para endeksli ya, 1.5 senedir çuval işi para harcanmasına rağmen geçen seneden bu yana bir adım ileri gitmeyen futbol nedeniyle sinirleri yıpranan taraftarın, bugünden sonra ne yapacağını düşündü mü Yüksel Bey? Hacettepe maçını hatırlıyor musunuz? En ufak bir hatada tribünlerden gelen tepkiyi göz önüne alın ve bundan sonra olabilecekleri hesap edin. Amacım kaos çıkarmak değil. Hiçbir zaman Polyannacılık oynamadım, gerçekçi bir insanım ve şu şartlarda geleceği görebilmek çok da zor değil. Tarih değil ancak hatalar tekerrürden ibarettir.

Bizim için hiç bir şey değişmez. Sadece 1.5 yıl sürecek bir düş gördük hepsi bu. Ben bundan sonra olacakları Tutu döneminden farklı görmüyorum. Tek fark var, o da paralı bir yönetim olması. İsmail Uyanık’ın yerine geçeceği isim konusunda dedikodular başladı. Yeni gelecek ismin Galatasaraylı olduğu iddia ediliyor. Soruyorum şimdi ben size: Tutu zamanı Twitter hesabından Galatasaray için twit atan ve yerden yere vurduğumu Rüştü Araboğlu’ndan ne farkı var? Bundan sonra Görünen o ki Samsunsporluluk ruhundan yoksun insanların yönetimde yer alması ve bu ruhtan yoksun bir şekilde vereceği kararlar  ile üzülmeye devam edeceğiz.

Evet, İsmail Uyanık bıraktı ve gitti. O veya onun gibi Samsunsporluluk ruhuna sahip biri başkan olana kadar hep bir yanımız eksik kalacak. Elde edilecek her başarıda sevineceğiz ama hep bir yanımız buruk kalacak, içimize sinmeyen olaylar olacak. Bir yandan sevinirken bir yandan da üzüleceğiz.

Benden şimdilik bu kadar. İsmail Uyanık dönene kadar yazmayacağım. Atatürklü armayı uzaktan sevmeye devam edeceğim. Tıpkı 13 yıllık süreçte olduğu gibi. Maçlara geleceğim hatta deplasman bile yapacağım ama sessiz sedasız bir köşeden takip edeceğim. Bağıracağım, çağıracağım ama hiçbir zaman geçen seneki gibi gırtlağım patlayana kadar olmayacak bu. Çünkü o coşkuyu hiçbir zaman yakalayamayacağım. İsmet Özel der ki “Allah, insanı iddiasından vurur”. Bugüne kadar sessiz sedasız tribünlerden çekilen büyüklerimi, maça gelseler bile bir köşede oturup kimseye görünmeden maç izleyenleri eleştirmiş hep. Allah, beni iddiamdan vurdu, sanırım onlar gibi olacağım.

Her şeye rağmen Samsunsporlu olmak yaşanan onca olaya rağmen içinde umut barındırmayı gerektirir. Nasıl ki 13 sene sonra İsmail Uyanık’ı döneceği yönündeki haberlere inanamayıp bu hayali yaşadıysak, bu umudu gerçeğe dönüştürdüysek, bundan sonrası için de her zaman bir umudumuz olacak. Allah büyük, insan aciz, neden olmasın…

Sadece Samsunsporluyum diyenlere, güce ve paraya tapmayanlara, Samsunsporluluk duruşunun her şeyden önce geldiğine inananlara selam olsun. Allah’a emanet olun.