Melike Merve ÇETİNKAYA

40 yıl hatırlı dost… KAHVE

Melike Merve ÇETİNKAYA

Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır derler ya;

Hatır deyip geçmeyin sakın. Kim bilir nasıl bir vefa hikâyesi vardır ikram edilen bir fincan kahvenin ardında…

Hepimizin kullandığı bir söz ama çoğumuzun bilmediği ve kırk yıllık hatırı olan kahvenin öyküsü Osmanlı dönemine aittir.

Üsküdar`da her milletten insanın geldiği bir kahvehane vardır. Kahvehanenin sahibi de çok sevilen bir kişidir. Bir gün kahvehaneye bir yeniçeri gelir ve yeniçeri herkese kahve ısmarlar, bir kişi hariç. O kişi Rum gemi kaptanıdır. Kahveci herkese ısmarlanan kahveleri verdikten sonra iki kahve daha yapar, gider Rum kaptanın yanına oturur. Yeniçeri bu duruma kızar ve Rum kaptana kahve ısmarlamadım ben der. Kahveci ise bunun kendi ikramı olduğunu söyler.

Bu olaydan 40 yıl sonra Sisam Adası`nda büyük bir Rum İsyanı patlak verir. Bizim kahveci de bir şekilde isyancı Rumların eline geçmiş ve esir pazarına düşmüştür. Esir pazarında da yaşlı bir adam onu satın alır ve ıssız bir yere götürür. Kahveci, para verip kendisini satın alan adamın kim bilir nasıl işkenceyle kendisini öldüreceğini düşünürken adam, kırk yıl önce kahvesini içen Rum kaptan çıkar. Sen beni tanımadın ama ben seni tanıdım diyen Rum kaptan kırk yıl önce içtiği kahvenin hatırını unutmadığını söyleyerek kahveciyi serbest bırakır.

İçtiğimiz her kahve bizde de ayrı bir anı, ayrı bir his bırakır muhakkak. Kahveyi kiminle içtiğiniz, nerede, ne zaman içtiğiniz önemlidir. Sohbetinize göre, yalnızsanız da bulunduğunuz mekâna göre tat alır kahveniz. Kimi zaman acı, kimi zaman tatlı ama her zaman ortak olur ya yalnızlığınıza, ya kızgınlığınıza ya da mutluluğunuza…

Sohbet ederken iki yudum arasına kim bilir ne duygular sıkıştırırsınız, neler paylaşırsınız. Belki de ikinci, üçüncü bir kahveye vesile olur da başka zamanlara yayılır muhabbetiniz.

Çünkü kahve paylaşmaktır. Kahve içerken ruha dokunuyorsa karşınızdakinin sohbeti; belki güzel bir dostluğun, belki sevginin, belki de aşkın başlangıcı oluverir kahvenin niyeti.

Tabi ki bir de kahveyi seven, tadına varmasını bilen, küçük yudumlarla içen birisini bulacaksınız ki daha da güzelleşecek, samimileşecek muhabbetiniz.

Benim muhabbetimi samimileştiren, güzelleştiren kahve arkadaşımdı dedem… Kahve içmekten zevk aldığım nadide insan. Kahve içelim mi dede dediğimde gözlerinin içi gülen, sohbet ederken gözlerimin içine bakan, kahveyiyudumladıktan sonra ‘Ohhh’ diyen dünya tatlısı insan… Kuşak farkını hissetmediğim dede torun muhabbetlerimize eşlik ederdi bir fincan kahvemiz. Zamanı paylaşırdık, sadece o anı değil, anlattığı anılarla geçmişi de paylaşırdık. Belki artık kahve muhabbeti yapamayacağız; ama muhakkak ömrüm boyunca bende hatırı kalacak dedemle içtiğimiz kahvelerin.

Siz de dönüp arkanıza baktığınızda, muhabbetinize bahane ettiğiniz kahvenizi içmekten zevk aldığınız dostlarınızın olduğunun farkına varacaksınız. Onları arayın, kahvenizi yüreğinizle yudumlayın, bir ömür hatırı kalsın sizde...

Av. Melike Merve Çetinkaya