Sercan Bayram

ZEMİN, FUTBOL, GALİBİYET

Sercan Bayram

Takım hakkındaki görüşlerimi belirtmeden önce, zeminin bu denli kötü olmasına özellikle değinmek istiyorum. Yapılan onlarca güzel hamlenin yanında zeminin kötülüğü yalnızca benim değil, herkesin eleştirdiği ve rahatsız olduğu bir durum. Bir önceki sezonun bitişi ile bu sezonun başlangıcı arasında geçen sürede gerekli bakımlar aksatıldı mı bilmiyorum. Belki de, bakım yapılmasına rağmen bu hale geldi. Ancak ne olursa olsun bu sıkıntı bir an önce giderilmeli. Bu sezon iç sahada oynadığımız ilk maç olan Pendikspor karşılaşmasında da göze çarpan en büyük eksiklik yine zeminin kötülüğü olmuştu.

 

En ufak bir hareketlenmede dağılıyor ve irili ufaklı bir sürü çukur oluşuyor. Aradan iki hafta geçti, düzeltilir diye umduk ama Tarsus İ. Y. maçında yine aynı sıkıntıyla karşı karşıya kaldık maalesef. Özellikle batı tribünün önündeki kısım boylu boyunca berbat halde. Maçın devre arasında ne kadar düzeltilirse düzeltilsin, yine bozuluyor. Hem futbolcuların sakatlık tehlikesi açısından, hem de oynanan oyunu engellemesi açısından oldukça vahim bir durum bu. Ne topa sağlıklı bir müdahale yapılabiliyor, ne de atılan pas istenildiği yere gidiyor.

 

Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerek. Aksi takdirde hiç beklemediğimiz puan kayıpları ve futbolcu sakatlanmaları yaşayabiliriz.

Maça gelirsek, aldığımız skor ve üç puan gerçekten güzel oldu. Ancak yine de oyun anlamında bazı eksiklerimiz var. Bunlar da zamanla oturacak türden şeyler. Şunu da söylemem gerekiyor ki, Tarsus İ. Y. takımı BAK Spor'a göre daha kaliteli bir takım görüntüsü verdi.

 

Ama bu lig böyle işte. Nerede, nasıl puan kaybedeceğin hiç belli olmuyor. Daha önceki maçlara bakıldığında, İrfan hocanın mevcut oyun şablonumuzda aksayan mevkilere gerekli hamleleri yaptığını gördük.

Tarsus maçında Guido hariç beklenilen ve istenen kadro çıktı sahaya. Belki Ferhat yerine Samed Kılıç tercih edilebilirdi ama o mevkideki alternatifli yapımız bizim sezon boyunca çok işimize yarayacaktır. Savunmada ise Aytaç'ın yerine Erkam tam oturdu. Aytaç'ın ağır kalmasından dolayı defans arkasına sarkan toplar çok fazla tehlike oluşturuyordu.

 

Erkam, hem ani hızlanması hem de hamle özelliğiyle bu açığı kapattı. Yalçın ile birlikte iyi ikili olabilirler. Sağda Caner ve solda Gökhan kendi standartlarında devam ediyorlar. Ancak İrfan hoca bazı maçlarda Caner'in yerine Enes'i sağ bekte kullanacaktır diye düşünüyorum.

 

Çünkü Enes, mevcut futbol bilgisi ve yetenekleriyle belki iyi bir hücumcu olamaz ama yıllarca bu seviyede oynayabilecek iyi bir sağ bek olabilir. Kubilay ise, nazar değmesin yine düğümü çözen isim oldu. Gökhan Alsan da kalitesini haftalar geçtikçe daha da fazla gösterecektir. Orta sahaya dinamizm katıyor, topu da iyi kullanarak hücumda çeşitliliğimizi arttırıyor. İki haftadır attığı gollerle de skora direkt katkı yapabileceğini gösterdi. Guido'nun yerine giren Ramazan ise orijinal kanat olması sebebiyle, oyunun kenarlara açılması adına önemli işler yaptı. Ancak henüz tam ısınmadan oyuna girdiği için devre arasına kadar bazı ufak sıkıntılar yaşadı. Bundan sonraki maçlarda ilk 11'de başlayabilir.

 

Çünkü Guido fazla kiloları sebebiyle çok ağır kalıyor, bu da takımın bir kişi eksik kalmasına neden oluyor. Ahmet Han konusunda ise hala oturmamış bir şeyler var. Anlık bindirmeleri ve çalımlarla ters kanattan içeriye doğru girmeye çalışması güzel ama sonuca bir türlü varamıyor. Bu sebeple Samet Asatekin ile sürekli yer değişeceklerdir.

 

Aralarındaki forma rekabeti ise ikisine de katkı sağlayabilir. Forvete gelecek olursak, Atabey transferi en çok Bahattin'e yaramış gibi görünüyor. Hırsı ve heyecanı belli oluyor.

 

Hem gol atıyor, hem de sürekli mücadelenin içinde kalıyor. Umarım bu şekilde devam eder.

Önümüzdeki hafta oynayacağımız Afyonspor maçı gerçekten zorlu bir deplasman. Oradan güzel sonuçla dönüp, Manisa FK maçında tribün gücünü en iyi şekilde yanımıza almak gerek. İki maçta iki galibiyet alırsak tadından yenmez..