Yusuf Demircioğlu

DOLAR NE OLUR?

Yusuf Demircioğlu

Bir malın fiyatını, arz ve talebin kesiştiği nokta belirler. Alıcının almayı, satıcının ise satmayı uygun bulduğu fiyat, arz ve talebin kesiştiği noktadır.

 

Az olan değerlidir. Hayatın her alanında böyledir. İşçi az ise ücret değerlenir, iş az ise patron değerlenir. Türkiye’de patron değerlidir. Çünkü; iş az, işçi çok. “Size ekmek veriyorum.” efelenmesinin ardında yatan gerçek budur.

 

Gelelim dolara… Kabaca dolar fiyatının yüksekliğinin sebebi,piyasada az olan dolara talebin çok olmasıdır.Peki; yepyeni, altı sıfır atılmış, gül gibi Türk Lirası varken insanlar neden dolar talep eder?

 

Öyle ya… Vatan, milet, Sakarya diyenler “doları bozdurun.” diyor. Çok milliyetçi bir partinin genel başkanı dolar tavan yapmışken, parti kasasındaki dolarları bozuyor. Üstelik bunun için alkış bile bekliyor. Hiç alkış tutamam ellerim ağrıyor ama dilim sağlam. Vatanı, milleti, Sakarya’yı bu kadar seviyordun, kasana dolar nerden girdi?

 

Leylekler getirmediyse, dolar ucuzken talep ettin, kasana koydun. Dolar fiyatının yükselmesine katkıda bulundun. Dolar fiyatı yükselince, dolarları satıp yolunu buldun. Ne güzel memleket…

 

Siyasetten masalları kenara bırakalım. Bizim işimiz ekonomi. Kafamızda ağırlık yapan jöle, altımızda gerçekleri görmemize engel koltuk yok.

 

Evet…. Türk Lirası varken insanlar neden dolar talep eder? Bir çok sebebi var. Gerisini siz araştırın, ben size en önemlisini söyleyeyim. Ülke ekonomisinin insanlara güven vermemesi. Güvensizlik. 

 

İnsanlar Türk Lirasına güvenmiyor. Bugün elinde olan Türk Lirası’nın bir süre sonra aynı satın alma gücüne sahip olmayacağını düşünüyor. Hiç kimse değerinin düşeceğini düşündüğü bir malı elinde tutmaz.

 

Dolar fiyatı düşer mi? Bu soruya cevap arayalım. Kısa vadeli dalgalanmaları bir kenara bırakalım. Günlük iniş ve çıkışlar konumuz değil. Doların düşme olasılığı diye bir şey yok. Dolar sürekli olarak yükselecek.

 

Yükseldikçe; doların düşmesi için hiçbirimizin aklına gelmeyen, daha önce denenmemiş yollar denenecek. Bu yolların hemen hepsi bugünü kurtaran, yarını batıran tedbirler olacak.

 

Çünkü; malın (doların) fiyatını belirleyen arz ve taleptir. Bir malın (doların) fiyatını düşürmek istiyorsanız, yapacağınız tek şey o malı (doları) piyasada bollaştırmaktır. Bunun başka yolu yok. Mal; ne kadar kıtsa fiyat o kadar yüksek olur.

 

Malı bollaştırmanın da tek yolu var. Üretim. Üreteceksin, ürettiğinisatacaksın, paranı kazanıp cebine atacaksın. Ürettikçe, dışarıya daha çok mal satıp dışarıdan daha az mal alacaksın.

 

Mal (dolar) bollaşmıyorsa, bugünü kurtaran yarını batıran tedbirler almaktan başka yapacak hiçbir şey yok. Üstelik bu tedbirlerinin günü kurtarmaktan öte gitmediğini yapılan her hamleye, doların yeniden yükselerek cevap vermesiyle gördük.

 

Üretimin olmadığı, hukuk sisteminin olmayan düğmeleri iliklemeye çalıştığı, koltuklarda layıkların değil sadıkların oturduğu hiçbir ülke parasının değerini koruyamaz.

 

Türkiye, bunun bir istisnası değildir…