Mustafa BİLİK

Unesco mu yoksa avcılık mı?

Mustafa BİLİK


Geçtiğimiz günlerde Samsun’daki avcıları dinleme fırsatı buldum. Birinci şaşkınlığımı 6 bin civarında avcı olduğunu öğrendiğimde yaşadım. İkincisini ise Unesco’nun Samsun’dan gönderilmesini istediklerini öğrendiğimde.
Hepimizin bildiği üzere Türkiye'nin en önemli sulak alanlarının başında gelen ve 356 kuş türünün bulunduğu 56 bin hektarlık Samsun Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, Dünya Mirası Daimi Listesi'ne alınması için hazırlanan rapor, Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO'ya sunuldu. Azerbaycan'da temmuz ayında düzenlenecek toplantıda verilecek kararın olumlu olması halinde, Türkiye'den bu listeye giren ilk doğal miras Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti olacak.
Samsun için müthiş bir tanıtım ve turizm argümanı olacak bu müspet gelişme gerçekleşinceye kadar çok fazla emek ve gayret sarf edildi. Bu konuda hakkını teslim etmemiz gereken isim de Yusuf Ziya Yılmaz’dır. Onun büyükşehir belediye başkanlığı döneminde kuşların rahatça konaklayamadığı av baskısının son derece yaygın olduğu Kızılırmak deltası bugün UNESCO’ya kadar taşınan bir kuş cenneti. Dünyada nesli tehlike altında olan 24 kuş türünün 15'i görülüp, kayıt altına alındı. Nesli tükenmek üzere olan ve dünyada sadece üç ülkede üreyen Anadolu Dağ Turna’ları Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde çiftleşme ve üremelerini tamamlıyor.
5 bin 174 hektarlık kısmı Yaban Hayatı Geliştirme Alanı olan ve Uluslararası Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altında bulunan deltada irili ufaklı 20 göl ile büyük bataklık ve sazlık alanlar yer alıyor. Avrupa Kuş Alanları Envanteri'ndeki en önemli 4 kriterden 3'üne sahip olan kuş cennetine araç girişi yasak.
Bölge araç trafiğine kapatıldıktan sonra kuşlar daha iç kısımlardan kıyılara gelmeye başladılar.
Bu konu fotoğraf sanatçılarını oldukça mağdur eden bir konu, farkındayım. Belki burada nispeten sessiz golf arabaları kullanılarak bu sorun aşılabilir. Elbette köylülerin de traktör ile bu alanda dolaşmaması gerekiyor. Yani yasak varsa herkese uygulanmalı.
Gelelim avcılarımızın sorununa. Kuşların bu alanda rahat etmesi av baskısı olmamasına bağlı. Bu nedenle Yusuf Ziya Yılmaz’ın, Terme’den Sinop sınırına kadar kıyı kesimini avcılığa kapattığı iddia ediliyor ki bence en doğrusu yapılmış. Kuşlar her yıl göç yolu üzerindeki bu alana geliyor. Eğer siz bu kuşlara Terme’de yada Yakakent’te kurşun atarsanız Kızılırmak Kuş Cenneti içerisinde de tedirgin olacaklardır. Hayvanların eline de bir harita verip; ‘Senin özgür olduğun alan bu. Buranın dışına çıkarsan seni vururum’ diyebileceksek sorun yok. Ama kuşların Kızılırmak’ta tedirgin olmadan varlıklarını sürdürmelerini istiyorsak tıpkı Yusuf Ziya Yılmaz’ın yaptığı gibi Terme’den Yakakent’e kadar av baskısını ortadan kaldırmak şart. Emin olun bu durum çocuklarımıza daha güzel bir Samsun ve dünya bırakmak için en doğru yol.
Gelelim mağdur avcılarımıza. 6 bin avcının olduğu bu şehirde avcıların taşın altına elini koyması ve yerel yönetimlerin destekleri ile bir atış poligonunun yapılması zor bir iş değil.
Amacım asla size akıl vermek olamaz ama dağlar köylünün mısırına, fındığına, her türlü mahsulüne zarar veren domuzlar ile dolu.
Katıldığım toplantıda Avrupa’daki avcılıktan da bahsedildi. Oralarda bu işlerin ne kadar rahat yapıldığına. Avrupa’da avcılık çok ciddi bir gelir kaynağıdır. Hem yabancı turist gelir hem de av yaptırılan avlakların sahipleri ve çalışanları kazanır.
Av ve yaban hayvanlarının sonradan salındıkları sahalarda avlanmak da daha kolaydır. Sülünler domuzlar tavşanlar hemen önünüzden salınır. Sizde avlarsınız. Avcılar bütün bunları mevzuatına varıncaya kadar bizden daha iyi bilmekteler.
Madem Samsun’da avlanma konusu sıkıntılı avlak yatırımı kesinlikle zarar ettirmeyecek bir yatırım olur. Avcı dernekleri ve federasyon bu işi yapıp bir gelir kapısı elde edilebilir.
Demem o ki bırakalım kıyı kesimlerini de kuşlar bu bölgelerde rahat etsinler ve üresinler. Bu bölgede avlanma hakkınız var mı? Sonuna kadar var. Keyfi alınan vergilerinizi de ödüyorsunuz. Ama emin olun şimdi size zulüm gelen bu uygulamalar çocuklarınızın daha güzel bir şehirde yaşamaları için.
Avlanmanın yasak olduğu Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti'nde yaklaşık 30 yeşilbaş ördek vuruldu. Burada da avcıların hakkı yendi. Aslında yaşanan olayın gerçek avcı ile hiçbir ilintisi yok. Bunun iyi ayırt edilmesi lazım. Bu kendini bilmezlerin de avcı olarak anılmaması gerek.