Kadına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla 2012 yılında Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) baz alınarak çıkartılan 6284 sayılı beyan esaslı kanundur.
Yasa çıktığı günden bu yana Kadına yönelik şiddet sonucu 2012 yılında 201 Kadın,2013-237 Kadın,2014-294 Kadın,2015-303 Kadın,2016-328 Kadın,2017-409 Kadın gördükleri şiddet nedeniyle hayatlarını kaybetmiştir.
Boşanmalardan kaynaklı olan şiddeti incelediğimizde ise boşanma aşaması ve sonrasında, çocuğa ve erkeğe yönelik şiddet maalesef göz ardı edilmektedir.
6284 sayılı kanun gereği şiddet mağduru ''eşim beni tehdit etti'' beyanıyla başlayan soruşturma neticesinde şüpheli için 1 aydan 6 ay'a kadar uzaklaştırma ile şiddet mağdurunun konut, iş yeri ve iletişim araçlarıyla rahatsız etmesini yasaklayan, önleyici tedbirdir.
Beyan esaslı olduğu için, hiç bir delile gerek yoktur. Özellikle boşanma davası açmayı önceden planlayanlar için bulunmaz bir nimettir. Boşanmak isteyen kişi yasayı bilmiyor olsa bile dava açmak için yasayı bilen kişilerce yönlendirilebilir. Böylelikle hem davanın açılmasını sağlamış olur ve aynı zamanda ilk dakika golüyle boşanma sürecine önde girer. Boşanma davalarının sonucunda karşı tarafa göre daha fazla kusurlu bulunan eş, daha az kusurlu yada kusursuz olan eş'e tazminat ödemeye mahkum olur. Boşanma (çekişmeli dava) davalarında kusur belirlenmesi yapılırken en büyük iki kusurdan biri şiddet diğeriyse halk arasında aldatma diye bilinen güven sarsıcı davranıştır. Dolayısıyla 6284 sayılı beyan esaslı yasayla ben şiddet mağduruyum diyen kişi eğer art niyetliyse bu yasayı kullanarak boşanma davasında tazminat alma yolunda büyük bir hamle yapmış olur.
Bir düşünün yapmadığınız bir davranış ve eylemden ötürü aldığınız uzaklaştırma kararını, başta çocuğunuzdan, konutunuzdan, bir cani muamelesi görerek veya hissettirilerek uzaklaştırıldığınızı, yaşayacağınız ekonomik şiddet bir yana dursun, size yaşatacağı tramvayları, ana haber bültenlerinde boşanma aşamasında olduğu eşi veya boşandığı eşine diyerek başlayan toplumda infial yaratan şiddet olaylarını, evet hiç bir koşulda ve ne yaşanılırsa yaşansın şiddetin mazereti olamaz. Yitip giden bir canın telafisi mümkün değildir elbette ve bunun için şiddetle topyekun mücadele etmeliyiz. Eğitim, sağlık sistemimizi şiddete karşı dizayn edip sonrasında mevcut yasalarımızı gözden geçirmeliyiz. İyi olsun diye taraf olduğumuz ve içerisinde farklı mağduriyetler yaracak, hatta Anadolu insanıyla bağdaşmayan belki de şiddetin dinamiği olan uygulamalar yeniden gözden geçirilmelidir. Avrupalı sabah kahvaltısında mısır gevreği yiyor diye haydin bizde böyle yapalım denirse bu Hatice teyzelerde sorun yaşatabilir. Popülist yaklaşımları bir kenara bırakıp, bugün aileden yarın fen işlerinden sorumlu olacak kişileri Aileden sorumlu mevkilere getirerek, boşanmaların sebeplerini,cinsiyet ayrımını,boşanmalardan kaynaklı şiddeti,mağduriyetleri ortadan kaldıramayız.
Bir düşünelim ev içerisinde dört duvar arasında yaşanan aile içi şiddet(fiziki, psikolojik, ekonomik) başka türlü nasıl ispatlanırda beyan esaslara gerek kalmaz.
Şiddete karşı mücadele anne kucağında başlar, çocuk ilk öğretilerini ve rol modeli annedir, sırasıyla baba, sosyal çevre ve eğitim kurumlarında aldığı eğitimle şekillenir gelişimini tamamlar. Evlilik çağına gelip yeni bir yuva kuracak olgunluğa ulaşır. Önceki yazımda belirttiğim üzere devlet eliyle evlilik çağına gelen gençlerimize, doğru eş seçiminden başlayıp, ailenin önemi, görev ve sorumluluklar, aile içerisinde oluşabilecek sorunlar ve çözümlerine dair izlenmesi gereken yöntemlerin anlatılacağı dersler verilmeli ve evlilik okulları açılmalıdır. Bununla birlikte her semtte Aile merkezleri olmalıdır. Burada bulunacak Sosyal hizmet uzmanları ve diğer yetkililer çok büyük bir iş başarmış olacaklardır. Aile bireyleriyle düzenli periyotlarda yapacakları görüşmeler neticesinde önce sağlıklı bireyler,mutlu çocuklar,sorunların üstesinden gelebilen aile ve güçlü bir ülkenin mutlu ailelerden oluşmasını tesis edeceklerdir.Böylece Aile içi şiddet yaşanmadan önce gerekli tedbirlerin alınması sağlanacaktır ve art niyete müsait tedbirler yerine hedeflenen çözüm odaklı çalışılmış olup, çocuğa,kadına,erkeğe,hayvanlara ve doğaya şiddetin önüne geçilecektir.İyi bir hafta geçirmenizi dilerim.
