Sık Görülen Romatizmal Bir Hastalık: Gut Hastalığı

Sık Görülen Romatizmal Bir Hastalık: Gut Hastalığı

Liv Hospital Samsun Romatoloji Kliniği'nden Prof. Dr. Mehmet Sayarlıoğlu 'Gut Hastalığı' hakkında bilgilendirdi.

Hangi eklemleri etkiler? Ataklar nasıldır?

Sayarlıoğlu, “Gut hastalığının en sık ayak eklemlerini tutması nedeniyle atak sırasında hasta basmakta, yürümekte ve ayakkabısını giymekte zorlanır. En sık etkilediği eklem ayak başparmağının ayak ile birleştiği eklemdir. Bunun dışında ayak parmak eklemlerinde, ayak bileklerinde, diz eklemlerinde de atak görülebilir. Tipik bir atak yaklaşık 5-10 gün sürer. Tekrar etmeye eğilimlidir. Hastalık ilerledikçe el eklemleri gibi diğer eklemler de etkilenmeye başlar” dedi.

Kimlerden gut hastalığı için şüphelenilmelidir? Tanı nasıl konur?

Tanının nasıl konulabileceğinden bahseden Sayarlıoğlu, “En sık 50 yaş civarı erkeklerde ve menapoz sonrasında kadınlarda görülür. Aile bireylerinde gut öyküsü olması hastalık riskini artırır. Gut hastalığı için en önemli risk faktörü kandaki ürik asit düzeyinin yüksekliğidir. Ürik asit yükselmesine sebep olan alkol tüketimi, şişmanlık, aşırı et tüketimi gibi durumlar gut hastalığı görülme riskini artırır. Eğer bir hasta kısa sürede başlayan şiddetli eklem ağrısı ile başvuruyor ise, eklemde belirgin ağrı ve kızarıklık var ise, buna benzer yakınmaları daha önce de olmuş ve 5-10 gün içerisinde iyileşmiş ise gut hastalığı akla gelmelidir. Hastanın kilolu olması, aşırı et veya alkol alımının olması, ürik asit düzeyini yükselten bir ilaç (idrar söktürücüler gibi) kullanıyor olması, yukarıda bahsedilen yaş grupları içerisinde olması, yapılan testlerde ürik asit düzeyinin yüksek olması gut tanısını destekleyen bulgulardır. Tanıda arada kalınan vakalarda eklem alınan sıvının incelemesi ile tanıyı netleştirmek mümkündür” diye konuştu.

Her ürik asit yüksekliği Gut Hastalığı mı demektir?

Prof. Dr. Mehmet Sayarlıoğlu “Kanda ürik asit düzeyinin yüksekliği sık rastlanılan laboratuar bulgularındandır. Bu kişilerin çoğunda gut hastalığı gelişmez. Gut hastalığı diyebilmek için tipik atakların ortaya çıkmış olması gerekir. Gut hastalarında nadiren ürik asit seviyesi normal olduğu halde atak gelişimi de olabilmektedir” bilgisini verdi.

Yeterli takip ve tedavisi olmayan hastalarda neler beklenir?

Hastaların takibinin yapılması gerektiğine değinen Dr. Sayarlıoğlu, “Takip ve tedavisi yeterli olmayan hastalarda ataklar daha sık olmaya başlar ve başlangıçta etkilenmeyen diğer eklemlerde de ataklar görülmeye başlar. Kanda artan ürik asit eklem yapılarında, kemiklerde, tendonlarda, kulak kepçesi gibi bölgelerde birikmeye başlar, tofüs adı verilen sert şişliklere neden olur. Gut hastalığı eklemler dışında böbrekte de ürik asit kristallerinin etkisiyle hasara, taş oluşumuna neden olabilen bir hastalıktır. Bu nedenle gut tanısı konan hastaların böbrek ve idrar yolları gözden geçirilmelidir” açıklamasını yaptı.

Diyette nelere dikkat edilmelidir?

Gut tedavisinde diyete dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Sayarlıoğlu, “Gut tedavisinin önemli bir parçasıdır. Ürik asit düzeyini artıran yiyecek ve içeceklerden uzak durulması gerekir. Bu yiyecekler arasında deniz ürünleri (balık, kalamar, karides vb), sakatalar (karaciğer, beyin, böbrek, dil, işkembe, kalp, kokoreç vb), kırmızı et, sucuk, pastırma, salam, sosis gibi et ürünleri, av hayvanları, tereyağı, margarin, iç yağı, kuyruk yağı gibi hayvani veya katı yağlar, beyaz et, öncelikli olarak azaltılması gereken yiyeceklerdir.Baklagiller (nohut, kuru fasulye, bezelye, mercimek), kuruyemişler, mayalı yiyecekler, mantar tüketirken de sınırlı miktarda tüketilmelidir. Ayrıca kaymak, krema, mayonez, sos eklenmiş gıdalar, çikolata, kızartmalar, fruktozdan zengin gıdalar, aşırı şekerli gıdalardan da kaçınılmalıdır. Süt ve süt ürünlerinin yağlı olmamak kaydı ile faydalı etkileri vardır. Bunun haricinde meyveler, sebzeler, mısır, mısır ekmeği, buğday unu, beyaz ekmek, tarhana, şehriye, pirinç, makarna, hububat tüketiminde bir sıkıntı yoktur.Obesite (aşırı kilo), gut hastalığı için önemli bir risk faktörüdür. Fazla kiloların verilmesi gut hastalığı seyrinde her zaman olumlu bir etki yapar.Alkol kullanımı, hem ürik asit yapımını artırarak, hem de böbreklerden atılımını azaltarak ürik asit düzeyinin artmasına neden olur. Bu nedenle gut hastaları alkol kullanmamalı veya kullanımı sınırlandırmalıdır. Yeterli miktardasu alımı önemlidir. Yeterli sıvı alımı ürik asitin vücuttan atılımını kolaylaştırır” dedi.

Tedavi nasıldır?

Dr. Sayarlıoğlu, “Gut hastalığı atak sırasında genellikle çok şiddetli eklem ağrısı ile başvurur. Bu nedenle gut atağı ile gelen hastada ilk hedef ağrıyı azaltmak olmalıdır. Bu dönemde doktor kontrolünde ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar kullanılmaktadır. Atak dindikten sonra diğer hedefimiz daha sonraki atakların gelişmesinin engellenmesi olmalıdır. Bunun için ürik asit düşürücü ilaçlar kullanılmaktadır. Diyet ve yeterli sıvı alımı tedavinin önemli bir parçasıdır. Hastanın diğer kullandığı ilaçlar (özellikle kalp ve tansiyon ilaçları) gut hastalığına göre yeniden düzenlenmelidir. Hedef ürik asit düzeyi 6 mg/dl altında tutmak olmalıdır. Tofüs olan hastalarda bu hedef 5mg/dl olarak belirlenmelidir.Sonuç olarak;gut hastalığı romatizmal bir hastalıktır. Bir romatoloji uzmanı tarafından takip edilmelidir. Bugün için düzenli takip ve tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.