'Rakka operasyonunu birlikte yapalım'

'Rakka operasyonunu birlikte yapalım'

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, 'Teröristlerin barınaklarını, depolarını, sığınaklarını biliyoruz ama vuramıyoruz, neden? ABD himaye ediyor, koruyor, kolluyor'


CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan'ın birkaç gün içerisinde Fırat'ın doğusunda operasyon başlatılacağını açıklaması üzerine gündem bu konu üzerinde yoğunlaştı. Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, bölgedeki terör gruplarının oluşturduğu tehdidi ele aldı. Konvansiyonelleşen, gün geçtikçe büyüyen, kabul edilen ve meşruiyet kazandırılmaya çalışılan terör örgütünün sadece yapısının bir tehdit olmadığını belirten Ağar, 'Buradaki asıl tehdit aslında küresel güçlerin ve bazı batılı ülkelerinYPG/PKK'ya sağlamış oldukları himayedir. Bizim geçmiş günlerde Güneydoğu'daki en büyük sıkıntımız, PKK'yı bulamıyorduk. Çünkü kaçıyorlardı, bulup etkisiz hale getiremiyorduk. Şimdi burada kaçmayan, yeri tarafımızdan bilinen, kullanmış olduğu sözde mevziler, üst bölgeleri, yuvalanma alanlarını biliyoruz. Barınaklarını, depolarını, sığınaklarını biliyoruz ama vuramıyoruz neden? ABD himaye ediyor, koruyor, kolluyor. Bu Türkiye'nin bekası adına çok büyük bir sorun. Türkiye bunu müteahhit defalar ABD'ye söyledi, işbirliği yürütülebilir dedi ama ABD yapmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Rakka operasyonunu beraber yapalım' dedi ama yapmadı. 'Fırat'ın doğusundaki terör örgütünü DEAŞ'ı veya radikalleri beraber temizleyelim dedi' ama yapmadı. Şuan PKK'nın tıkandığı Hacim bölgesindeki operasyonu ben yapayım dedi. Bütün bunların hepsi bir araya getirildiği zaman aslında burada YPG/PKK'nın DEAŞ'ı maske, mazeret olarak gösterip başka maksatlar taşıdığı, bu maksatların da Türkiye'nin bekasıyla ilgili olduğuna dair temel bir tehdit fotoğrafı var' diye konuştu.

'ABD'ninDEAŞ'la mücadele etmek için YPG'ye ihtiyacı yok'
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford'un '40 bin YPG'liyi eğiteceğiz' açıklamasını da değerlendiren Ağar, 'DEAŞ'la mücadele için çok büyük bir rakam. ABD'nin DEAŞ'la mücadele etmek için YPG'ye ihtiyacı yok ama bu topraklarda başka emellerinin icrası için YPG/PKK'ya ihtiyacı var. Türkiye de bunu biliyor. Diplomatik dille belki çok fazla ifade edilmeyen ama bir şekilde Türkiye'nin üniter yapısına, toprak bütünlüğüne, egemenliğine yönelen bir tehdit, dost ve müttefik tarafından korunuyor, fonlanıyor ve yönetiliyor. Türkiye bununla ilgili diplomatik ve siyasi girişimlerin netice vermediğini gördü ve bıçağın kemiğe dayandığı bir noktada, çok net bir ifadeyle konjonktürel bir irade beyanı oldu. Burada Türkiye, 'sizinle karşı karşıya gelmek istemiyoruz, sizin askerinizi bir dost ve müttefik asker olarak görmek istiyoruz, aynı eksende hareket etmek istiyoruz. Burada aramızda büyük bir sorun var, bu sorunu ortadan kaldıracak tarzda bir harekata başlıyoruz, lütfen karşımıza çıkmayın' diyor' şeklinde konuştu.
Ağar, Türk askeri ile karşı karşıya kalma riskinin ABD için bedelinin çok daha ağır olduğunu ifade ederek, Amerika'nın pragmatist yaklaşımıyla Türk askeri ile karşı karşıya kalmak isteyeceğini öngörmediğini değerlendirdi. Ağar, bununla ilgili çeşitli sinir uçlarının test edildiği fotoğraflarla da karşı karşıya kalınabileceğini sözlerine ekledi.